Mescid-i Nebevî (Peygamber Mescidi)

Mescid-i Nebevî (Peygamber Mescidi)
Mescid-i Nebevî (Peygamber Mescidi)
Mescid-i Nebevî (Peygamber Mescidi)

Mescid-i Nebevî (Peygamber Mescidi)

(المسجد النبوي), Hicret'ten sonra Medine'de İslam dininin peygamberi Muhammed Mustafa (sav)ile arkadaşları tarafından inşa edilen, Efendimiz iki cihan servi habibin kabrinin de içerisinde bulunduğu mescit. "Nebevi" Arapçada "peygambere ait" anlamına gelir, "Mescid-i Nebevî" tamlamasının anlamı ise "Peygamber Mescidi"dir. Mekke'de bulunan Mescid-i Haram'dan sonra islam aleminin ikinci en kutsal mescittir.

Mimari tür
Klasik İslamî, Emevi, Abbasi ve Osmanlı mimarisi
İnşaat başlangıcı
622
Tamamlanma
623
Özellikler
Kapasite
698.000
Minare sayısı
10
Minare yüksekliği
103,08 metre (338,2 ft)

Mescid-i Nebevî ,ilk inşasında basit yapılıydı. Hurma kütüklerinden sütunları, hurma dallarından çatısı, taşlardan duvarları vardı. Hemen bitişiğindeki ev kısmı da (bugün kabirdir) kerpiçtendi. Minberi, mihrabı yoktu. Hz Muhammed cuma hutbelerini minber olmadığından bir ağaç kütüğünün üstünde yapardı. Mescidin Suffa denilen bir bölümü fakirlere ayrılmıştı.
654 yılındaki deprem ve yangında bu mescit yanmıştır. Emeviler, Abbasiler, Memlükler ve Osmanlılar dönemlerinde yeniden yapılmıştır. 

Medine-i Münevvere Arabistan’ın kuzey batısında, Kızıldeniz’e 130 km. uzaklıkta olup deniz seviyesinden yüksekliği 619 m.dir. Bugün Medine-Mekke arasında ulaşım, hicret yolu olarak bilinen 418 km.lik otoyol ve tren yolu vasıtasıyla sağlanmaktadır. Oto yolla 5 saati bulan sefer tren yolculuğuyla 2 saat 20 dk düşürülmüştür Şehrin kurulduğu geniş düzlüğün Kuzeyi Uhud Dağı, güneyi Âir Dağı, Doğusu Vâkım ve Batısı da Vebere hareleriyle (volkanik lav akıntısının oluşturduğu siyah bazalt taşlıklar) kuşatılmıştır.
Eski ismi Yesrib olan bu şehre, Rasülüllah Efendimiz’in bu şehri nurlandırması ile Dârulhicre, Medînetünnebi, Medine-i Münevvere denilmektedir

Medine-i Münevvere Rasulullah Efendimiz’in hicret vatanıdır Başkaları yardım elini çekerken, yardım elini uzatan şehirdir. İslam devletinin ilk başşehridir Dini mübini İslamı tebliğ için yabancı ülkelere elçiler göndererek onları İslama davet ettiği şehirdir. Mekke-i Mükerreme’den sonra en mübarek şehirdir. Kuran-ı Kerim’in yarıdan fazlasının indirildiği yerdir.
O nurlu şehir ki;
Hâtemül Enbiya orada, huzuruna varanlarla mesafe yok arada Rasülüllah’ın dünya ve ahiret arkadaşları iki şehit, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer orada, Âhirete açılan dünya penceresi, cennet bahçesi Ravza-i Mutahhara orada. Ravza-i Mutahhara’dan başka yeryüzünde cennetten olduğu bildirilen başka bir yer yoktur. Başta Hz Osman (r.a.) olmak üzere 10 bin sahabinin medfun bulunduğu “Cennetü-l Bakî” orada Başlarında Hz. Hamza’nın bulunduğu 70 şehitle kendisine bakan gözleri nurlandıracak Uhud Dağı orada Kıblemizin değiştiği “Mescid-i Kıbleteyn” orada, Takva üzerine bina edilen “Mescid-i Kubâ” ve “Yedi Mescidler orda 
Nasıl gözyaşı dökülmez ve gaflet edilir burada.
Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin bütün beldelerden üstün olduğu üzerine ittifak vardır.
 
Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki:
ألمدينة قبة الاسلام ودارالإيمان وأرض الهجرة ومثوى الحلال والحرام
“Medine, İslam’ın kubbesi, imanın yurdu, hicret mahalli, helal ve haramın açıklandığı makamdır.” (Terğib, 2/228)

Mescid günümüzde etrafını kuşatan mermer kaplı avlusu dahil toplam 400.000 m2dir. Peygamber, efendimiz bir hadisinde şöyle der: 

Benim mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram haricinde diğer mescitlerde kılınan namazlardan bin kat hayırlıdır.
Rabbim tüm ibadetlerimizi kabul etsin.

KABENİN KOMŞUSU