Aşkmı Gerçek Sevgimi

 Aşkmı Gerçek Sevgimi

 Aşkmı Gerçek Sevgimi

Aşk bulunan bir şey sevgi kişinin özenle büyüttüğü bakım verdiği bir yaşantı biçimidir. Bunun sebebi de aşk daha tutkulu daha coşkulu yaşanırken sevgi daha farkındalıkla diri, derinlikli ve daha dingin bir şekilde doyurucu bir duygudur. 
Aşk ve sevgi nasıl ayırt edilir?
Bir insanı sevmeye başladığınızda onun dünyasında bir yolculuğa çıkmış olursunuz...
    •    AŞKIN KAYNAĞI BEYİN KİMYASALLARIDIR. ...
    •    SEVGİ BAĞLILIKTIR. ...
    •    SEVGİ GÜVENLİ BİR LİMANDIR. ...
    •    AŞK GEÇİCİDİR. ...
    •    SEVGİ SONSUZDUR. ...
    •    SEVGİ GELİŞTİRİR. ...
    •    AŞK BENCİL VE KABADIR. ... Derler ...

Aşk, sevginin tutkulu ve derin biçimidir. Aşkın en önemli özellikleri; sadakat, bağlılık ve şefkattir. Bu üç hususiyet, aşk ile sevgi arasındaki farkı gösterir. Âşık olan kişide önceliği duygular almış ve muhakeme ikinci plâna düşmüştür. İhtirasla seven kişilere ‘delicesine âşık’ denilmesinin sebebi de budur. Âşık, sevdiği için kendi çıkarını terk eden kişidir. 

Aşkta hoşlanma ve sevgide yaşanandan farklı olarak şefkat vardır. Genel olarak aynı doğru üzerinde bulunduğu düşünülse de sevgi ile şefkat birbirinden ayrı şeylerdir. Bir insanın aşık olup olmadığı onun şefkatine bakarak anlaşılabilir. Ayrıca şefkat, karşılık beklemez ve şarta bağlı değildir. Şefkat hisseden kişi aşık olduğu insanı ne pahasına olursa olsun mesut etmek ister. 

Peki burayıda beraber okuyalım lütfen !

Aşk Nedir?

Prens Charles ile Lady Diana evlenirken, gazeteciler ‘birbirinize aşık mısınız diye sorduklarında onlar ‘aşk ne demekse biz oyuz’ dediler. Bu cevap üzerine gazeteciler, ‘aşkın ne olduğunu bilmiyorlar’ diye yazarak, yeni evli çiftle dalga geçtiler. Biraz politik bir cevap olmakla beraber Prens Charles’in söylediği, doğruydu. Yani aşktan ne anlıyorsanız aşk odur. 

Aşk, yüzyıllardan beri sadece duygularla yaşandığı farz edilerek, filozoflar ve şairler tarafından tarif edilmiş, bilim adamları aşkın tarifiyle uğraşmamıştır. Çünkü bilim denilince insanların aklına analitik, soğuk, ciddi, sebep-sonuç ilişkilerine dayanan bir şey gelir. Fakat aşkın anlaşılmasında son 30-40 yılın, bilimsel analizleri ciddî bir yardımcı olmuştur. Atomdaki nötronla proton arasındaki çekim gücü, kadınla erkeğin ilişkisi, liseli aşıkların yaşadıkları duygu seli, yada Yaratıcı’ya olan bağlılık… 

Bunların hepsi aşk tanımı içinde açıklanmaktadır. Aşk, gerçekten hepsini kucaklayacak kadar geniş bir şemsiye midir? 

Aşk, sevginin tutkulu ve derinlikli biçimidir. Aşkı sevgiden ayıran en önemli üç özellik, sadakat, bağlılık ve şefkattir. Sevdiğine delice bir tutkuyla bağlanan âşık onun için kendi çıkarını terk eden kişidir. Aşık olan kişide muhakeme ikinci plana düşmüş, öncelik duyguların olmuştur. 

Aşk aynı zamanda gerçeklerin dışına çıkmış, hayal dünyasında yaşanan romantik bir duygudur. Aşktan anlaşılan şey romanstır. Güzel bir aşk yaşamak için romansı mahveden ve artıran şeylerin iyi bir sentezi gerekir.
Nerden çoktı bu yazı diyeceksiniz biliyorum ?
O kadar  çok soru geliyorki bana  bende sizler için araştırdım .
Mesela 
Prof. Dr. Nevzat Tarhan'a göre aşk uçma duygusudur.

Sevginin herkesçe farklılaşan bir ifade biçimi vardır. Bir insana aşkımızı anlatmak için mutlaka ona şiirler yazmamız, herkesin içerisinde ‘seni seviyorum’ dememiz gerekmez. Duygusal paylaşım için uzun uzun konuşmak da şart değildir. Sıcak bir tebessüm, birkaç güzel söz onlarca kelimenin anlatamadığını anlatır.

 İki tarafında en büyük ihtiyacı olan aşk, anlamlı bir bakışla bile karşımızdaki insanda yerini bulacaktır. Hattâ bu bağlılığını beden diliyle ifade eden aşıkların aşkının daha gerçekçi olduğunu söylemek dahi mümkündür. Çünkü birbirini gerçekten seven iki kişi hiç konuşmadan saatlerce bakışabilirler. Bulundukları mekânda o kadar yakın otururlar ki; vücut diliyle ‘aramıza kimse girmesin’ mesajını verirler. Bu, kadını ve erkeği rahatlatan bir sevgidir. 

Sevgi, kalemdeki mürekkep gibidir. Mürekkebin varlığını anlamak için yazmak kâfidir. Kalemin içini açıp baktığın zaman da mürekkebi görürsün ama kaleme zarar verirsin. İşte bunun gibi kadında erkeğin sevgisini kendisi için yaptığı fedakârlıktan anlayabilir. ‘Eşim beni seviyor mu?’ diye kurcalayarak ilişkisine zarar vermek yerine erkeğin ona olan muamelesinden bir donunca varabilmelidir.

Bence içinden çıkılmaz bir duygudur emek ister sabır ister .. Ya sizce?
Efendimiz ( sav ) 
Gibi sevmektir aşk 
Bağlanmaktır ...
Hz Aişe gibi narin olmaktır.

Aşkın ne önemi varki;
Sevgi kördüğüm gibi olmayınca!

Hz.Aişe, Peygamberimizle yeni evlenmişti.
Eşinin kendisini sevip sevmedigini merak etmekteydi, Ya da kendisini ne kadar ve nasıl sevdiğini...
Hz.Aişe bu düşüncesini Peygamber Efendimizle konuşmadan edemedi.
 
...Ey Allah,ın Resulü,beni seviyor musun?
Evet, Ya Aişe tabi seviyorum!
Aişe dahasını da merak ediyordu,acaba nasıl seviyordu? Hemen sordu:
Beni nasıl seviyorsun
Peygamberimiz sevgi şeklini tanımladı eşine;
KÖRDÜĞÜM GİBİ
bu cevap Hz. Aişe yi cok sevindirdi,çünkü kördügüm açılamazdı.
Açılmayan, bitmeyen sırlı bir sevgi demekti.
Alacagı cevap onu çok mutlu ettigi için,Hz. Aişe sık sık sorardı:
Ey Allah ın Resulü, kördüğüm ne alemde
Peygamberimiz,Hz.Aişe yi memnun eden cevabı verirdi her defasında:
İLK GÜNKÜ GİBİ
 
Rabbim herkesi;
birbirini kördüğüm gibi sevecek insanlarla karşılaştırsın.
Amin...
KABENİN KOMŞUSU