Su-i Zan & Hüsn-i Zan

Su-i Zan & Hüsn-i Zan

Su-i Zan & Hüsn-i zan

Su-i Zan; kötü zan, fena tahmin demektir.  Sû-i zann'ın zıddı (karşıtı), "Hüsnüzan (hüsn-i zan)"dır. Hüsn-i zan'da, "iyi-güzel zan; bir kimse veyâ bir olayın iyiliği hakkında vicdânî kanâat" demektir.  Görüldüğü gibi, iki türlü "zan" vardır. Zan, "tahmin" ve "ihtimâl''e dayandığına göre, bu konuda alınacak tavır hüsnü zan yani iyi niyet üzerine hareket etmek durumundayız. Biz karşımızda isnat ettiğimiz kişiye karşı kin ve nefret duymaktan beri oluruz, hemde iftiracı durumuna düşmeyiz. Çünkü suizanda bulunulan kişi bunu ispat et deme durumunda zannımızı delillendiremez isek hem Allah indinde ve hemde toplum nezdinde rezil oluruz, rusvay oluruz, mahçup oluruz, müfteri durumuna düşeriz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Suizan etmeyin. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez.) [Buhari, Müslim] Çünkü zan ile, başkasının kötü olduğunu kabul eden, onu gıybet ediyor, ona dil uzatıyor demektir. Onu kötü, kendini iyi bilir. Bu da, zanda bulunanın helâkine sebep olur.  İnsanların bir işinde veya sözünde birçok olumsuz hal alameti ile bir doğru alameti bulunsa, hüsnü zan edip buna çok kütü insan dememelidir. Ama yanlışı alenen yapıyorsa bu kişi zaten suizan değil alenen yanlış hükmündedir. 

Bunu bir güzel hikaye ile anlatmaya çalışalım. Bir âlim talebelerine (Şafii mezhebinde alametlere bakarak kesin karar verilmez. Mesela bir köpeğin burnunda yoğurt bulaşığı varken evden çıktığı görülse, eve girince yoğurt çanağında köpeğin burnu kadar iz görülse, kesin olarak bu yoğurdu köpek yedi denemez) der. Talebenin biri, içinden (Bu kadarı olmaz) diye hocasına itiraz eder. Hocası, o gence, bir koyun kesip getirmesini söyler. O da koyunu keser. O arada sıkışır, evin kenarındaki ormanlığa kolları sıvalı ve kanlı bıçakla gidip hacetini def eder. Zaptiyeler, yeni öldürülmüş bir adamın katilini ararken bunun eli kanlı bıçakla ormana kaçtığını görürler. Hemen bunu yakalayıp getirirler. O gece karakolda kalır. Sabah mahkemeye çıkınca, hakim, (Bu genç, eli kanlı bıçakla kaçarken görülmüşse de, Şafii’de alametlere bakarak kesin hüküm verilmez. Bu genci serbest bırakın) diye karar verir. Genç, hocasına yaptığı suizannın cezasını çektiğini anlar. 

Suizannını gerçek gibi başkasına söylemek de, yani söz taşımak da çok daha kötüdür. Allah bu insanlardan bizleri beri eylesin. Çünkü suizan bir insanda mevcut olmayan durumun var gibi algılanması, öyle yargılanması ve bir başkası ile paylaşılması insanlar arasında kavgaya ve toplumsal düzenin bozulmasına sebebiyet vermektedir.  Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Ey iman edenler, suizan etmekten kendinizi koruyun! Zannetmenin bazısı günahtır.) [Hucurat 12] Bozgunculuk yapmak Yeryüzünde fitne, fesad ve karışıklık çıkarmak; zulüm ve taşkınlık yaparak haddi aşmaktır. "Allah bozgunculuk yapanları sevmez" (el Mâide, 5/64) Çünkü bozgunculuğun ancak kâfir, münâfık ve müşriklerin özelliklerinden olduğu ayetlerden anlaşılmaktadır. Ebû Hüreyre (r.a.) bu hususla ilgili Resulullah'ın (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Başkalarına su-i zan etmekten sakınınız. Çünkü su-i zan yalan sözdür. Birbirinizin eksikliğini görmeye ve işitmeye çalışmayınız. Birbirinizin hususi ve mahrem hayatını da araştırmayınız. Dünya menfaati için hırs göstererek yarışmayın. Birbirinizi çekiştirmeyin. Birbirinizden nefret etmeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz." (Ebû Davud, Edeb, 37) İftira atmak Olmayan birşeyi olmuş gibi anlatmak veya nakletmek demektir. Birçok ayet-i kerime ve pek çok hadis-i şerif ile yasaklanan çok çirkin, Müslümana hiç yakışmayan bir huy, bir davranıştır. İftirada bulunmak çirkin olduğu gibi, Müslümana atılan iftirayı araştırıp soruşturmadan hemen benimsemekte aynı şekilde çok kötü bir davranıştır.

Lütfen suizandan uzak duralım! Allah beni sizi ve tüm insanlığı suizanda bulunmaktan, suizana ile karşı karşıya kalmaktan ve kuru iftiradan muhafaza buyursun. 

“Ölüm vardır şu dünyanın sonunda. 

Kırma gönülleri boşu boşuna. 

Kargayı kondurup gülün dalına. 

Yoldurma gülleri boşu boşuna”