KÜTÜPHANE HAFTASI TÖRENLE BAŞLADI

KÜTÜPHANE HAFTASI TÖRENLE BAŞLADI
KÜTÜPHANE HAFTASI TÖRENLE BAŞLADI
KÜTÜPHANE HAFTASI TÖRENLE BAŞLADI
KÜTÜPHANE HAFTASI TÖRENLE BAŞLADI
KÜTÜPHANE HAFTASI TÖRENLE BAŞLADI
KÜTÜPHANE HAFTASI TÖRENLE BAŞLADI

Kırkpınar Halk Kütüphanesi'nde 60. Kütüphane Haftası açılış programı törenle başladı. 

Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başladı. 

Daha sonra kütüphane müdür vekili Berna Ercan açılış konuşması yaptı. 

Kütüphanede bir senede en çok kitap okuyan öğrencilere İl Kültür Ve Turizm Müdür Yardımcısı Kenan Koçak ve Trakya Teknopark Müdürü Dr. Özgür Özdemir ödüllerini verdi. 

Trakya Teknopark  Müdürü Dr. Özgür Özdemir, "Teknolojinin Hayatımızdaki Yeri" konulu bir konuşma yaptı.

Özdemir konuşmasında;

 

"Trakya TeknoPark üniversiteye ait bir devlet şirketidir. Ticaret odası, borsa, Süloğlu organize sanayi bölgesi ile işbirliği yapılıyor. Bünyemizde 126 şirket var. Bu şirketlerde 650 çalışan var. 

Bize öncelikle lise öğrencileri projeleriyle geliyor. IOT konuları, yapay zeka, oyun geliştirmeleriyle ilgili çok fazla öğrenci gelmeye başladı. Oyun yapımı ve geliştirmeyle ilgileniyorsanız sizleri de Teknoparkımıza bekliyoruz. Teknopark şirketleri farklı alanlarda da hizmet veriyor. Çoğu yazılım alanında. Yüzde 85 firmamız yazılımla geliştirmeyle uğraşıyor. Bu kapsamda çok büyük firmalara ve projelere ev sahipliği yapıyoruz.  

 

Sonraki sektör makine sektörümüz. Edirne bir tarım şehri. Tarım makinalarındaki ilerlemeler aslında Teknopark'ta yapılıyor. 

Bir diğer sektör kimya sektörü. 

 

Kütüphane haftasında vereceğimiz destek olarak; yapay zeka, yazılım, üç boyutlu tasarım, kimya alanlarında birşeyler yapalım istedik. Üç tane atölyemiz olacak. Bir tanesi okullarda gördüğünüz robotik kodlama, bir diğeri kimya atölyeleri ve üç boyutlu yazıcılar.

Üç gün boyunca devam edecek. 

Herhangi bir web sitesine girdiğinizde "ben robot değilim" diye birşey çıkıyor. Robot olmadığınızı ispatlamak için resimleri işaretlemeniz gerekiyor. Bu resimlerin çoğu trafikle ilgilidir. Sebebi şu; Google algoritması gereği herkese yüzde yüz bu doğrulamayı yaptırıyor. Peki neden bu doğru işaretlenmiş trafikle ilgili resimlere ihtiyaç var? Çünkü Google bunları otonom araçlara satıyor. Otonom araç kendi kendine sürücüsüz giden araç. Sensörleri ve kameraları var. Sürücüsüz gidebilmesi için; trafik lambasını, yaya geçidini, okul otobüsünü vs tanıması gerekiyor. Bütün herşeyi görüntü işleme teknolojisiyle tanıyor. 

Türkiye'de sürücüsüz giden otomobillere başlanmadı. Bazı Avrupa kentlerinde Almanya, İspanya, İtalya'da var. Amerika'da Tesla sürücüsüz gidiyor. 

Şimdi size Yapay zeka ve sosyal medyanın gücünden bahseceğim. 

Çinlilerin kullandığı en büyük sosyal medya uygulaması WeChat uygulaması var. Çin devleti bu uygulamayla skorlamaya gitmeye başladı. Netflix'te Black Marer dizisi var. Onu izlemenizi tavsiye ederim. Gelecekte teknolojinin nereye gideceğine dair haberler veren bir dizi. Bu dizide de skorlama konusu kullanıldı. 

Çin'de WeChat uygulamasıyla insanların sosyal skorları oluşturuluyor. Mesela bir garson size çay, kahve getirdi. Ona oradan skorlama yapılıyor.  Yani hizmet alınca karşıdakini puanlama. Çin devletinde bu çok büyük bir önemde. Mesela sizin maddi olanaklarınız çok iyi ama sosyal skorunuz iyi değil. Yani sosyal iletişimleriniz, ilişkileriniz iyi değil, toplumdan dışlanan bireyseniz, devlet burada müdahale ediyor. İyi bir otelde kalamıyorsunuz. Trafik ihlalleriniz, cezalarınız varsa iyi bir araba kiralayamıyorsunuz. Sosyal skoru düzeltene, iyi yapana kadar sistem izin vermiyor. Bu konu etik olarak özellikle Çin'de çok tartışılıyor. Çinlilerin hayatında en önemli konulardan bir tanesi budur. 

Ülkemizde havaalanlarında şirketler sosyal medyayı takip ediyorlar. Mesela birisi havaalanında tweet atmış. "Hava alanında oturuyorum. Burnuma yanık kokusu geliyor." Diye. Havaalanı ve yanık kelimeleri. Yanık kaos yaratan bir kelime. 

Trakya Üniversitesi'nde Türk Dili Bölümünden iki öğrenci olumlu, olumsuz, nötr kelimeleri taradı. Bu kelimeleri algoritmanın içine yerleştirdi. 

Mesela sanatçı Hande'nin enerji isimli şarkısı var. Şarkıda "Gideceğim yer tekrar havaalanı" diye bir söz geçiyor. Çok fazla insan sosyal medyadan, twitterdan paylaştı. İçinde "havaalanı" kelimesi geçtiği için "havaalanı" kelimesi şirketler tarafından takip edildiği için sisteme düşüyor. 

Adamın yanık kokusu tweetinden sonra adama direk mesaj atılıyor. Adama konumu soruluyor. Bir restoranın yakınında olduğunu söylüyor. Havaalanından haber verilerek, adamın yeri bildiriliyor. Bu konuyla ilgilenilsin deniliyor. 

 

Mesela cep telefonu masada. Ben arkadaşımla konuşurken kartonpiyerden bahsettim. Kartonpiyer reklamları çıkmaya başladı.

 

İşte bunu böyle sağlıyoruz. Konuştuğunuz kelimelerden, attığınız tweetlerden, indirdiğiniz web sayfalarına size önerilerde bulunuyor. Çünkü siz müşterisiniz. Şirketler itibar yönetimi yapıyor. 

Twitterda 2 milyon takipçisi olanlar otorite diye kabul ediliyor. 

Ünlü bir sanatçı havaalanında güvenlikçilerle problem yaşıyor. "Teşekkürler. Güvenlik görevlilerimiz çok kibar!" diye tweet atıyor. Ama sonuna ünlem işareti koyuyor. Yabancı programlar bunu olumlu olarak yakaladı ama bizim arkadaşlarımızın yaptığı program bunun ironi olduğunu anladı. Bu tweet havaalanı yönetimine bildirilene kadar geçen 14 dakikada, tweetin altına 150 alakalı alakasız yorum yapıldı. Şirketler bunları kullanıyor. 

 

Edirne'de yapılan bir projeden bahsedelim. Easybin. Cam, plastik, kağıt, metal atıkları tarayan sistem. Bu maddeleri ilgili haznelere attığınızda görüntü işleme teknolojisiyle tarıyor. Ağırlığını tartıyor. Attığınız ürün için ödeme tablosu çıkarıyor. 

Metinlerden, resimlerden oluşan bir kütüphaneye sahip algoritması var. 

 

Veriler dünyadaki en değerli bilgilerdir. Veri savaşları yapılıyor. 

 

Oyun oynarken en büyük sorun oyunların reklamlarla bölünmesi. Teknopark şunu yapıyor; reklamları oyunun içindeki görsellere yansıtıyor. 

 

Kaliforniya'ya gittim. Toplantı için bir yönetici link verdi. Görüşme yapmak istediğim zaman o linke girmemi söyledi. Motorola Akıllı binaya. O linke girdim. Görüşme gününde gittim. Binanın girişinde güvenlik görevlileri kimlik kontrolü yaptılar. Telefonumdan bluetoothu açtım. Asansöre yöneldim. Asansör geldi. Beni toplantı yapacağım kata çıkardı. Toplantı salonuna yönlendirdi. 

 

Akıllı ev modellerinde de siz işaretleme yaparak eve 5 kilometre yaklaştığınızda kombi otomatik yanabilir. 

 

Yapay zekayla sizin yüzünüz kullanılarak klip, film yapılabilir. Artık milyon dolarlar harcamaya gerek yok." Dedi. 

 

Daha sonra Dr. Özgür Özdemir öğrencilerle yarışma yaptı. Kazanan 3 öğrenci Trakya Teknopark'ta staj yapma hakkı kazandı. 

 

Kütüphane Müdür Vekili Berna Ercan, Dr. Özgür Özdemir'e hediye verdi. 

 

Roman Müzik Topluluğu'nun konseriyle program sona erdi.

Programa Trakya Üniversitesi'nden, İl Kültür Müdürlüğü'nden yetkililer ve çok sayıda öğrenciler katıldılar.