ZİLZAL SURESİ

ZİLZAL SURESİ

ZİLZAL SURESİ 

Bismillahirrahmânirrahîm.

İza zülziletil erdu zilzaleha

Ve ahracetilerdu eskaleha

Ve kalel insanü ma leha

Yevmeizin tühaddisü ahbaraha

Bienne rabbeke evha leha

Yevmeiziy yasdürun nasü eştatel li yürav a'malehüm

Fe mey ya'mel miskale zerratin hayray yerah

Ve mey ya'mel miskale zerratin şerray yerah.

Zilzal Suresi

Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, "Ona ne oluyor?" dediği zaman,

 ﴾1-3﴿İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır. ﴾4﴿Çünkü Rabbin ona (öyle) vahyetmiştir. ﴾5﴿O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. 

﴾6﴿Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. ﴾7﴿Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir. ﴾8﴿

Zilzal Suresi Tefsiri 

Kıyamet gününün ne kadar dehşet verici bir gün olduğu ve o sırada nelerin meydana geleceği anlatılarak insanların o gün için hazırlık yapmaları gerektiğine dikkat çekilmektedir. Diğer âyetlerden de anlaşıldığı üzere kıyamet kopacağı gün sûrun birinci defa üflenmesiyle yer küresinde şiddetli sarsıntılar meydana gelir ve dağlar yerlerinden kopup savrulur, yeryüzünde yıkılmayan hiçbir şey kalmaz (krş. Kehf 18/47; Tâhâ 20/101-107). Çünkü “kıyamet sarsıntısı gerçekten çok büyük bir olaydır” (Hac 22/1). 2. âyetteki “yerin ağırlıklarını dışarı atması” ifadesi birkaç türlü yorumlanmıştır: a) İçindeki hazineleri dışarı çıkarması; b) Kabirlerdeki ölülerin dirilip dışarı çıkması; c) Yer altındaki madenler, gazlar, ve lâvların dışarı çıkması. Müfessirler yerin ağırlıklarını dışarı çıkarması olayının sûrun ikinci defa üflenmesiyle gerçekleşeceğini söylemişlerdir. Yerkürede meydana gelen bu dehşet verici olayları gören insan, “Ne oluyor buna!” diyerek korku ve şaşkınlığını ifade eder. Çünkü daha önce bu derecede şiddetli bir sarsıntı görülmemiştir.

“O gün yer, rabbinin ona vahyettiği şekilde bütün haberlerini anlatır” meâlindeki 4-5. âyetler başlıca üç şekilde yorumlanmıştır: a) Allah yere bir çeşit konuşma ve anlatma yeteneği verir, o da üzerinde olup bitenleri ve kimin ne yaptığını açık açık anlatır. Nitekim bir hadiste kıyamet gününde arzın dile gelerek konuşacağı bildirilmiştir (İbn Mâce, “Zühd”, 31). b) O gün Allah’ın hükmü uyarınca arz, üstünde olup bitenleri tek tek sayıp dökercesine insanların orada yaptıkları her şeyi açığa çıkarır. c) Yer, o büyük sarsıntıyla âdeta dünyanın son bulduğunu ve âhiretin geldiğini haber verir (Râzî, XXXII, 59). Sonuçta önemli olan arzın gerçek anlamda konuşup konuşmaması değil, dünya hayatının bittiğini ve herkesin neler yaptığını açık açık ortaya koyması ve artık orada hiçbir şeyin saklı gizli kalmayacak olmasıdır. Âyetin bunu anlatmaktan maksadı ise insanların bu gerçeği göz önüne alarak o gün arzın kendisi hakkında iyi şeyler söylemesini sağlayacak bir hayat yaşamalarıdır.

Allahım böyle bir felaket yaşatmasın kullarına.

KABENİN KOMŞUSU