ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ
ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN GÖZDESİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ

Trakya Üniversitesi Üniversitesi, yabancı ülkelerden gelen öğrenciler için, Uluslararası Uyum ve Tanışma Toplantısı düzenledi.

Toplantıya Edirne Valisi Yunus Sezer,  Dışişleri Bakanlığı Edirne Temsilcisi Büyükelçi Murat Ahmet Yörük, İl Göç İdaresi müdürü Musa Aşılıoğlu, Trakya Üniversitesi Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Rıfat Gürgendereli, İl Milli Eğitim Müdürü Önder Arpacı, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, Yurt Dışı Türkler Akraba ve Toplulukları Edirne Temsilcisi Fatih Ot, öğretim üyeleri katıldılar.

Toplantı saygı duruşu ve İstiklal marşıyla başladı. 

 

Daha sonra Trakya Üniversitesi Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Rıfat Gürgendereli konuşma yaptı. Prokolü selamladıktan sonra şunları kaydetti:

 

2015-2020 yılları arasında Saraybosna'da görev yaptım. Bir ders esnasında gurbet kelimesi geçti. Tabi Türkçe öğretiyoruz. Türk dilini anlatıyoruz. Öğrencilerin gurbet kelimesini anlaması için ben gurbetteyim diye kendimi örnek verdim. Boşnaklar sağolsunlar. Bir öğrencim: "Siz gurbette değilsiniz. Siz bizdesiniz. Biz sizdeyiz." dedi. Ben de buradaki uluslararası öğrencilere aynı ifadeyi kullanmak istiyorum. Siz bizdesiniz. Biz sizdeyiz. Bu mantıkla Trakya Üniversitesi'nde bulunduğunuz için bizleri çok mutlu ettiniz. Rektör hocanız sayın Erhan Tabakoğlu'nun destekleriyle tek bir öğrenci bizim için kıymetlidir düşüncesiyle yola çıktık. Saha saha bölge bölge ülke ülke Trakya Üniversitesi öğrencisi olabilecek lise öğrencilerine ulaşmaya çalıştık. Bu saha çalışmasına Rektörümüz ve rektör yardımcımız Sayın Osman Hatipoğlu bilfiil katıldılar. Önceki yıl 780 olan uluslararası öğrenci kaydı, bu yıl 1157 olarak gerçekleşti. Toplam uluslararası öğrenci sayımız 4657. Gürgendereli komisyon üyelerine teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.

 

Katılımın yüksek olduğu toplantıda yabancı ülkelerden Trakya Üniversitesi'ni tercih ederek gelen, okuyan; Neslihan Mümin, Serkan Fahredin Hayredin, Zineb Zerhuni isimli öğrenciler konuşma yaptılar.

İlim yolculuğumuzda bize biz olduğumuz için değer veriliyor. Aile hassasiyetiyle yetiştiriyoruz. Üniversitemiz her türlü üstün imkanlarıyla sadece ilim-bilim değil, değişik aktivitelerle öğrencilerini sosyo-kültürel ve sportif alanlarda da yetiştiriyor. Uluslararası etkinlikleriyle bizleri bir araya getiriyor. Ayrıca Edirne Valiliği ve YTB ile birlikte hareket ederek tüm sorun ve ihtiyaçlarımıza çözüm buluyor. Rektörümüz, öğretim üyelerimiz, sıcak kanlı Edirne halkı sayesinde asla kendimizi yabancı hissetmiyoruz dediler.

Daha sonra öğrenciler mini bir konser verdi. 

Konserden sonra Dışişleri Bakanlığı Edirne Temsilcisi Büyükelçi Murat Ahmet Yörük yaptığı konuşmasına valiyi, rektörü, protokolü, öğrencileri selamlayarak başladı. Daha sonra şunları kaydetti:

 

Bugün karşınızda biraz daha coşkulu, daha yüksek bir enerjiyle bulunabilmeyi arzu ediyordum. Ancak dün akşam herhalde hepimiz insanlığımızdan utandığımız bir geceyi idrak ettik. O gecenin karanlığının yüreklerimizde bıraktığı derin acıyla bugüne başladık. Yaklaşık 12 gündür Gazze'de yaşlı, kadın,bebek, çocuk ayrımı gözetilmeksizin, masum siviller bombaların altında acımasızca katledildi. Ve dün akşam bunun şahikaya girdiği insanlık suçuna canlı yayında hep beraber tanıklık ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın, dün uluslararası topluma yaptığı çağrıda belirttiği gibi, artık din,dil farkı gözetmeksizin tüm insanlığın ayağa kalkması ve harekete geçmesi gerektiği bir zamana bir noktaya geldik. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak biz bu insanlık dışı davranışları aklın, vicdanın ve insani değerler arasındaki dengenin yok edildiği bu durumu şiddetle kınıyoruz. Ümit ediyoruz bu eylemleri gerçekleştirmesi için talimat verenler ve uygulayanlar uluslararası hukuk çerçevesinde bütün bu yapılan vahşetin hesabını vermelidir.

Sevgili öğrenciler öncelikle hepinizi yürekten tebrik ediyorum. Türkiyeyi tercih ettiğiniz için. Türkiyeye geldiğiniz için ve Türkiye'nin en güzide kentlerinden birisi olan Edirne’de eğitim hayatınıza başlayacak olmanızdan dolayı hepinizi tebrik ediyorum. Türkiye' yi seçtiğiniz için son derece doğru bir karar verdiniz. Zira Türkiye son 10 yılda giderek hem ekonomik anlamda hem siyasi anlamda hem de kültürel anlamda eğitim imkanlarıyla sadece kendi bölgesinde değil dünyanın dört bir coğrafyasında yıldızı parlayan, yükselen bir ülkedir. Eminim bütün eğitim öğretim hayatınız boyunca bu gerçeği bizzat yaşayarak anlayacaksınız. Edirne'yi tercih etmiş olmanız ayrıca bir avantaj. Çünkü Edirne, Türkiye'nin en batısında olması hasebiyle ve son derece kadim bir medeniyet, farklı medeniyetlerin kültürlerine ev sahipliği yapmış, imparatorluk geçmişine ev sahipliği yapmış bir kent olarak bir öğrencinin en güzel, en keyifli zamanlarını geçirebileceği, çeşitli imkanlar sunan bir şehir. Aslında Edirne, Trakya'nın aynı zamanda Balkanların bir cazibe merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Başta Sayın Valimiz olmak üzere onur mahiyetindeki ekibi Edirne'yi sizlerin de buradaki varlığından esinlenerek güç alarak Edirne'yi hakkettiği ve gerçekten herkesin keyifle hakkında bahsedeceği önem şehir yapma yolunda ciddi çalışmalar, çabalar harcıyorlar. Ben de huzurlarınızda bu vesileyle sayın valimize teşekkür etmek istiyorum. Kıymetli öğrenciler sözlerime son vermeden önce hepinizi bundan sonraki hayatınızda başarılar diliyorum. Dış işleri bakanlığının buradaki temsilcisi olarak ve ayrıca sizlerle yoğun temas içinde olan yurtdışı başkanlığımızla birlikte burada sizlerin her türlü problemlerinize çözmek için sayın valimizle sayın rektörümüzle burada bulunuyoruz. Eğer bir probleminiz bir sıkıntınız olursa bizler de valilik yerleşkesinin içerisindeyiz. Bizlerle de temasa geçebilirsiniz. Biz de sizi rahatlatmak, sizin sorunlarınıza çözüm üretebilmek için buradayız. Hepinize tekrar canı gönülden başarılar diliyorum dedi.

 

 

Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu, konuşmasına valiyi ve protokolü selamlayarak başladı. Daha sonra şunları kaydetti:

Trakya Üniversitesi bölgenin en köklü, en eski eğitim kurumu. Ne zaman kuruldu derseniz 1361'de Osmanlı'nın buraya gelmesi ile başlayan eğitim kurumları ile beraber kuruldu. 56 eğitim kurumları var. Medreseleri enderunu. Tarihten beri bir başkent olmuş Edirne çok önemli insanlar yetiştirdi. İlk mezunu diyebileceğimiz Fatih Sultan Mehmet, balkanları ve İstanbul'u fethetmişti. Bir çağ açıp çağ kapatmıştı. Yüzüncü yılını kutladığımız Cumhuriyetle beraber yeni bir eğitim anlayışı ile beraber 1970'lerde ilk bölümü atılan Trakya Üniversitesi 1982'de Trakya Üniversitesi adını aldı. Şu anda 80 ülkeden 4675 öğrencisiyle bir gurur kaynağı olmaya devam ediyor.

Sevgili öğrencilerim! Dünyanın dört bir yanından geldiniz. 80 farklı ülkeden. Türkiye'de de 81 ilden öğrencimiz var. Burayı bir aşure kazanı gibi düşünüyorum. Hep farklı renkler, farklı isimler bu aşure kazanında hep beraber kaynayacağız. Dünyanın en güzel tatlısı olacağız inşallah. Edirne uluslararası öğrenci için her zaman bir cazibe merkezi olmuştur. Bütün anket uygulamaları da bunu söyler. Türkiye'nin 250 Üniversitesi vardır. En çok uluslararası öğrencinin memnun olduğu iller arasında yer alır. Her zaman ilk beştedir. Kimi zaman ikinci olmuştur. Kimi zaman üçüncü olmuştur. Çünkü bir üniversitenin içerisinde uluslararası öğrenci ayrıcalıktır. İki Edirneliler buraya sahip çıkar. Üç valiliğimiz YTB'miz Dış İlişkiler bir bütün halinde uluslararası öğrencinin üzerine titrer. O yüzden burada okumak gerçekten bir ayrıcalıktır.

Trakya Üniversitesi de her bölümü uluslararası standartta eğitim vererek günden güne uluslararası en iyi üniversiteler arasına girdi ve devam ediyor. Sizleri bu muasır milletin, bu güzel ay yıldızlı bayrağın içerisinde inşallah en güzel şekilde yetiştireceğiz. Bu aziz bayrak artık sizin de bayrağınızdır. Türkiye sizin de ülkenizdir. Edirne sizin de memleketinizdir. İnşallah mezun olduktan sonra da en güzel yerlere gideceksiniz. Ben bunu bir bambu kamışının hikayesine benzetiyorum. Bilir misiniz? Bambuyu ekerler, sularlar, güzel de toprak koyarlar. Bir sene hiçbir şey olmaz. 2. sene yine toprağını değiştirirler gene bir şey olmaz 3-4.sene geçer. 4. senenin sonunda bambu kamışı bir filiz olur. Birkaç hafta içerisinde 40 metreye ulaşır. Şimdi sizi aldık. Güzel şekilde yetiştireceğiz. 24 saat açık kütüphanelerimizle, öğretmenlerimizle ve sonra siz gittiğiniz yerlerde inanamayacağınız mevziler kazanacaksınız. Dünyanın birçok ülkesinde öğrencilerimiz var. Onlarla gurur duyuyoruz. Balkanlar'da pek çok belediye başkanımız, doktorumuz, milletvekilimiz var. Geçen yıl Afrika'da bir Cumhurbaşkanı adayımız oldu. Bizden mezun olan bir öğrencimiz. Sizler de her gittiğiniz yerde bir güzel tohum gibi hızlıca büyüyeceksiniz. Uluslararası öğrencilerinin şöyle bir güzel yanı var. Bir Trakya Üniversitesi'nden mezun olarak bir diploma sahibi olmak. İki başka bir ülkede belki yeni bir dil öğrenerek yaşama, hayatta kalma tecrübesi kazanarak bir hayat okulunda mezun oluyor. ikinci bir diploma da bu.

Ben duyuyorum bu şekilde iki diplomayla mezun olan evlatlarımız, hangi bölümü bitirirlerse bitirsinler, dünyanın neresine giderlerse gitsinler, çok başarılı oluyorlar. Sizler de çok başarılı olacaksınız Dünya çok zor bir zamandan geçiyor. Güçlünün haklı olduğu bir zamandan geçiyoruz. Zalimin haklı olduğu bir zamandan geçiriyoruz. Ama haklının güçlü olduğu zamana yavaş yavaş geçmemiz lazım. Kiminle? Sizinle. 

Hep beraber iyi yetişeceğiz. Kendi değerlerimize sahip çıkacağız. İnşallah bütün dünyanın da en çok buna ihtiyacı var. Emin olun. Burada bu kuvveti, bu enerjiyi bulacaksınız Cenab-ı Allah yollarınızı açık etsin. Her zaman yanınızdayız. Ufak büyük demeden uluslararası ofisimize, rektörlüğümüze gelerek, her konuda maddi manevi ne olursa olsun bize ulaşabilirsiniz. Sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz. Allah yolunuzu açık etsin. İşinizi güçlerinizi kolaylaştırsın. Sizi Allah'a emanet ediyorum. Çok değerli valime teşekkür ediyorum. Kendisinin bizzat burada yer alması bize ne kadar çok önem verdiğinin göstergesi. YTB''nin dışişleri ile koordinasyonunun uyum içinde olmasını çok önemli buluyorum dedi.

 

 

Edirne Valisi Yunus Sezer konuşmasına protokolü ve öğrencileri selamlayarak başladı. Konuşmasına öğrencilere hitaben şu sözlerle başladı:

 

Hepinize ayrı ayrı güzel ülkemize, güzel şehrimize geldiğiniz için hoş geldiniz diyorum. Hayatınızda yeni bir sayfa açıyorsunuz. Gözleriniz de bizim de ilk üniversiteye başladığımız günün heyecanı görüyorum.

 

Hepinize hayırlı olsun. Allah Mahçup etmesin. Hepinize teker teker başarılar diliyorum. Edirne üniversitesi gerçekten de ülkemizin göz bebeği bir üniversite ve kıymetli rektörümüz ve buradaki üniversite yöneticilerimiz, ülkemizi temsil adına, özellikle Balkanlarda yapmış oldukları faaliyetler, gerçekten de hepimizin gurur duyduğu faaliyetler ve gördüğüm kadarıyla da her mezun olan öğrencimizden, buraya başlayan öğrencimizden de güç alarak bu faaliyetleri arttırarak devam ediyorlar. Çünkü her buraya gelen öğrencimiz, bizim 80 ülkede çalınacak bir kapımız demektir. Çünkü biz sadece eğitim vermiyoruz. Burada öğrencilerimizin gönlüne de dokunmaya çalışıyoruz. Gönül bağları da kuruyoruz. Gerçekten üniversitede de beraber okuduğumuz arkadaşlarımızı halen daha sevgi ile muhabbetle yad ediyoruz. Gittiğimiz zaman, onları ziyaret etmeyi gerçekten çok arzu ediyoruz. Bizim sınıfımızda da başka ülkelerden gelen öğrenci arkadaşlarımız vardı. Çok güzel dostluklar kurduk ve halen daha da onlardan, onların ülkelerinden öğrendiğimiz güzel hasletleri hala unutmuyoruz. Onları da taşıyoruz. Edirne aslında Türkiye'nin bir çekirdeği gibidir. Anadolu toprakları gerçekten bir imparatorluğun bakiyesi topraklar ve buradaki birçok ülkeden gelen insanlar burada hemdem olmuşlar, beraber yoğrulmuşlar. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar uyumlu bir toplumu göremezsiniz. Çünkü bizim Edirne'de hem yahudilere ait mezarlıklarımız, havramız, hem hristiyanlara ait mezarlıklarımız, kilisemiz ve camilerimiz yüzyıllar boyunca beraber aynı mahalleyi paylaşmışlar. Aynı komşuluğu yapmışlar Ta ki araya yine bugün olduğu gibi nifak sokulanıncaya kadar. Yüzyıllar boyunca çok güzel komşuluklar, çok güzel dostluklarla beraber yaşamışlardır. Bugün Balkanlar'da da aynı şeyi görme imkanımız var. Biz burada eğitim verirken, sadece eğitim vermiyoruz. Aslında dünyanın ve ömrün çok kısa olduğunu ve geçici olduğunu, aslında her şeyi paylaşmak gerektiğini de anlatmaya çalışıyoruz. Aslında sevginin, muhabbetin dünyada kalıcı duygular olduğunu, dünyanın geçiciliğini, kavga etmemenin, savaşmamanın gerektiğini de anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü her şeyden önce gönüllere muhabbet ve sevgi tohumları ekmek gerekir. Nefretin büyüteceği ağaçların vereceği meyvelerin kimseye faydası yok. Hiçbir ülkeye faydası yok. O meyvelerden yiyen herkes zehirlenir. Az önce büyükelçimiz de bahsettiler. Gerçekten de hangi eğitim seviyesine varırsanız varınız eğer mantalitede, yetişme formatında bir sıkıntı varsa, çıkacak ürün de, vereceği meyve de zehirli olduğu için bütün dünyayı zehirliyor. Dün bir hastanenin bombalanması sonucunda 500'e yakın oradaki hasta, sivil, çocuk hayatını kaybetti. Gerçekten 21. yüzyılda canlı yayında bunun vahşetini hep beraber izledik. Allah rahmet eylesin. Yani dünden beri ne yaşadığımızı, hangi hislerde olduğumuzu bilemezsiniz. Büyük bir acı yaşıyoruz. 

Biz lise çağlarındayken okuduğumuz kitaplarda Cengiz Han okurduk. Bağdat'ın tamamen yıkılmasını okurduk. Aynı zamanda da şunu da okumuştum. Bir yerde belki sizler de okumuşsunuzdur. Cengiz Hanın torununun öldürülmesi sonucunda çocuklarını çağırıyor. Diyor ki çok sevdiğim torunum öldürüldü. Gidin o şehri fethedin, alın diyor. Şehre gidiyorlar. Şehirde bir kere insan bırakmıyorlar. Tamamını kılıçtan geçiriyorlar. İki ev hiç bir şekilde bırakmıyorlar. Tamamını yakıyorlar. Üçüncüsü diyeceksiniz ki hayvanların ve bitkilerin ne suçu var? Onları da tamamıyla yok ediyorlar. Ağaçları yakıyorlar ve kurutuyorlar. Hayvan, canlı adına hiç birşey bırakmıyorlar. O şehri tamamen insansız ve yaşamsız hale getiriyorlar. Yeni bir şehir kuruyorlar. Yani bugün gördüğümüz meseleyi biraz ona benzetiyorum. Yani o hastanenin bombalandıktan sonraki açıklamada, oradaki yetkililer diyor ki: "Biz hayvanlarla mücadele ediyoruz." İnsanları hayvan yerine koyan bir zihniyet var. Bütün merhamet duygularını, bütün insani duygularını yitirmişler. Ben huzurunuzda bu toplantının bu programın konusu değil ama gerçekten üzüntülerimi söylüyorum. Allah yardım etsin. Umarım bir an önce de oradaki huzur ve sükun sağlanır. Çünkü insanların nerede yaşayacağını, annesini ve babasını seçme hakkı yok. Yani oradaki bebeklerin, çocukların Gazze'de doğup yaşamayı isteyeceklerini zannetmiyorum. Dolayısıyla bizim de sivillere, masumlara karşı merhamet duygularımızı sonuna kadar saklı tutmamız lazım. Anadolu toprakları da bu açıdan çok önemli. Anadolu topraklarında barış ve huzuru öğrenirsiniz. Çünkü bu topraklar çok acı çekmiştir. Bu topraklarda arkasında acı ve hüzün olmayan hiç bir aileyi bulamazsınız. Burada barışı, paylaşmayı öğrenirsiniz. Güzel bir üniversite, güzel bir şehir, güzel bir şehir halkı. Sizleri kendi evlatları gibi görecek, ilgilenecek bir yönetiminiz var. Başta ben ve çalışma arkadaşlarımız olmak üzere, üniversitemiz ve bütün kurumlar sizlerin ne sıkıntısı varsa 24 saat esasına göre çözmek için emrinize amadeyiz. Ne zaman isterseniz. Ben tekrar kıymetli rektörümüze ve ekibine teşekkür ediyorum. Sizlere tekrar ülkemize hoşgeldiniz diyorum. Hepinize başarılar diliyorum dedi.

 

Sınra kısa bir ara verildi. 

Rektör Erhan Tabakoğlu, Vali Yunus Sezer, büyük elçi Murat Ahmet Yörük ve üst düzey yöneticilerle beraber öğrencilerle çay içip sıcak sohbet ettiler.

 

Programda yeni öğrencilere bilgiler verilmeye devam edildi.