KÜÇÜK ÇOCUKLARDA DİNİ EĞİTİM

KÜÇÜK ÇOCUKLARDA DİNİ EĞİTİM
KÜÇÜK ÇOCUKLARDA DİNİ EĞİTİM
KÜÇÜK ÇOCUKLARDA DİNİ EĞİTİM
KÜÇÜK ÇOCUKLARDA DİNİ EĞİTİM
KÜÇÜK ÇOCUKLARDA DİNİ EĞİTİM
KÜÇÜK ÇOCUKLARDA DİNİ EĞİTİM
KÜÇÜK ÇOCUKLARDA DİNİ EĞİTİM

KÜÇÜK ÇOCUKLARDA DİNİ EĞİTİM 

3, 4, 5 ve 6 yaşındaki çocuklara dini eğitimi nasıl vermeliyiz?

Çoculara Allah’ı nasıl anlatmalıyız? 

Allah’ cc anlatırken nelere dikkat etmeliyiz? 

Çocuğun dini eğitimi nasıl olmalı? 

Çocuklarınızın dini hayatı için olmazsa olmazlar.

Tahrîm Sûresi 6. âyet-i kerimede Cenâb-ı Allah: “Ey îman edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı taş ve insanlar olan ateşten koruyun...” buyurmaktadır.

Gazzâlî der ki: “Bu âyette istenen şey, çocuğu terbiye etmek, ahlâkını güzelleştirmek, kötü arkadaşlarda korumak, dînin îcaplarını öğretmek, zevk için yemeye alıştırmamak, süs ve konforu sevdirmemek gibi faaliyetlerdir.”

Ne verilirse, iyi-kötü ayrımı yapmadan, düşünce süzgecinden geçirmeden öğrenilen, beş duyu ile duyulan, görülen, hissedilen her şeyi ekleme-çıkarma yapmadan olduğu gibi kaydeden, şuurumuzun/idrâkimizin neredeyse “kara kutusu” vasfında olan “şuuraltı”; çocuklarda doğdukları andan itibaren tamamen açıkken altı yaştan sonra kapanır. Artık “şuur” dönemine geçilir. Şuuraltı, karakter oluşumunda ve bütün hayatımız boyunca insanoğlunu esrarlı bir şekilde tesiri altında tutar.

Altı yaşa kadar çocukların karakterleri oluşur. Çocuklarımızın, şeksiz-şüphesiz inandıkları, pasif kabullerin baskın olduğu bu dönemde çok dikkatli olunması gerekir. Çocuklar açısından bu dönem iyi değerlendirildiğinde, hayatlarına olağanüstü güzellikler ekleme imkânı varken, aksi hâlde ileri yaşlarda kaygı bozuklukları, endişeler, içine kapanmalar, travmatik davranış bozuklukları vb. olumsuz pek çok psikolojik durum ortaya çıkmaktadır.

Bu dönemde dînî eğitim, çocuklara dozunda ve çocuğun hâdiseleri anlama ve anlamlandırma süreci olan bilişsel gelişimleri dikkate alınarak verilirse, ergenlik döneminde dînî vecibeler rahatlıkla yerine getirilecektir. Aksi olursa bir gayr-i müslimin dine girmesi kadar zor bir süreç başlayacaktır.

Bu dönemde çocuklar, dine meraklı olmakla birlikte yetişkinlerin dünyasında olan biteni yeterince anlayamazlar. Beş duyuları ile hissedebilirler, ama soyut düşünemezler. Bu dönem çocukları telkine açıktırlar.

Dört yaşında iken çocuklarının kulağına anne-babalar ne fısıldarsa fısıldasınlar, ebeveynlerinin telkini doğrultusunda onların öğrettiği dini yaşamaya çalışırlar

 

ÇOCUKLAR DİN EĞİTİMİNE ALLAH CC  İNANCIYLA BAŞLAMALIDIR

Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem’in, çocuklar konuşmaya başladıklarında Allâh’a îmanı, kelime-i tevhîdi öğrettiğini görüyoruz. Bütün inanç esasları, Allah inancıyla irtibatlı olarak verilmelidir. Küçük yaşlarda çocuğun din eğitimine Allah inancıyla başlamak gerekir. Sonra anlatılacak bütün dînî bilgiler, Allah inancı merkeze alınarak verilmelidir. Çocuk, ilk defa “Allah” demeyi öğrendikten sonra, Allâh’a duâ etmenin ve O’na yönelmenin tecrübesini yaşamalıdır. Peygamberimiz, Abdülmuttalip oğullarından bir çocuğa konuşmaya başladığında İsrâ Sûresi, 111. âyet-i kerîmeyi:

“-«Her türlü hamd O Allâh’a mahsustur ki, aslâ evlad edinmemiştir. Hâkimiyetinde hiçbir ortağı yoktur. Acze düşüp de bir desteğe muhtaç olmamıştır.» de ve tekbir getirerek O’nun büyüklüğünü îlân et” diye yedi defa okutarak tâlim ettirmiştir.

Başka bir defa da:

“-Çocuklarınıza ilk öğreteceğiniz kelime, «Lâ ilâhe illâllah» olsun!” buyurmuşlardır.

Bu da irâdî ve şuurlu olarak söyleyeceği ilk sözün, “Allah” olması gerektiği ölçüsü, Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem’in bu yüce beyânlarında yer almaktadır.

PEYGAMBER EFENDİMİZ SAV  ÇOCUĞA NASİHATİ

On üç yaşına kadar Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yanında kalan Abdullah ibni Abbas’la Allah Rasûlü’nün şu sohbeti ne kadar dikkat çekicidir:

Bir gün Peygamberimiz devesine binmiş, beni de terkisine almıştı. Bana şöyle buyurdu:

“-Delikanlı! Sana bazı şeyler öğreteceğim. Allâh’ı gözet ki, Allah da seni gözetsin. Allâh’ı gözet ki, Allâh’ı daima yanında bulasın. Bir şey istediğinde Allah’tan iste. Yardıma muhtaç olduğunda Allah’tan yardım dile. Şunu bil ki, bütün insanlar sana fayda vermek için toplansa, Allâh’ın takdiri dışında sana fayda veremezler. Ve yine bütün insanlar sana zarar vermek için toplansa, Allâh’ın takdiri dışında sana hiçbir şeyde zarar veremezler. Bu konuda kalemler kaldırılmış, yazılar kurumuştur.”

ÇOCUKLARA İBADETİ BİREBİR KENDİNİZ UYGULAYARAK ÖĞRETİN

Peygamber Efendimiz, çocukların mescitlere, beş vakit namaza, Cuma ve bayram namazlarına götürülmelerini çocuklarda ibadet birlikteliği ve coşkusunun gelişmesini sağlamak içindir diye buyurmuştur.

Dinimize göre eğitim, ne sadece okul duvarları arasına, ne sadece eve, ne de belli bir yaştan sonrasına hasredilen bir şeydir. Daha çok “hayat boyu ve her yerde” özelliğine sahiptir.

“El kadar çocuk, ne anlar?anlayışı çok yanlış bir bakış açısıdır. Çocukluk döneminde yerinde ve dozunda dînî eğitim, çocukların vicdânî gelişimlerine olumlu yönde tesir eder. Böylece çocuk, iç kontrol mekanizmasını çalıştırmayı öğrenir.

Bu süreçte sevgili Peygamberimizin -sallâllâhu aleyhi ve sellem’in:

“Kimin bir çocuğu varsa onunla çocuklaşsın.” (Deylemî, III, 513) buyruğu, bugün ulaşılmış bulunan şu psikolojik gerçeği işaret etmektedir: Çocuklarla bir süre oyun oynadıktan sonra kısa bir süre oturtulup onun neyi öğrenmesi isteniyorsa anlayacağı cümlelerle söylenirse, çocuğun öğrenmesi daha kolay ve kalıcı olur.

Cenâb-ı Hak ile irtibatı kesmemek, devamlı sûrette yavrularımız için duâ etmek ve şu âyet-i kerîmeleri dilden hiç düşürmemek:

“Ey Rabbimiz! Bizi Sana boyun eğenlerden kıl. Neslimizden de Sana itaat eden bir ümmet çıkar. Bize ibâdet usûllerimizi göster, tevbemizi kabul et. Zirâ tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak Sen’sin.” (el-Bakara, 128)

“(O sâlih kullar): «Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl!» derler.” (el-Furkan, 74)

Unutmayalım ki, bu ve benzeri ifadelerle  Rabbimizin bizlere bahşettiği en muhteşem hediyesi olan yavrularımıza duâ etmek, çocuğun eğitiminde anne-babanın yapabileceği en güzel destektir . Hiç şüpesiz onlar bizim küçük meleklerimizdir.

Rabbim Salih evlatlar yetiştirmeyi nasip etsin inşallah.

KABENİN KOMŞUSU