Hatrımı Sorsan Ne Olur
Hatrımı Sorsan Ne Olur
Ne yazık ki, günümüzde insanlar, sohbetin güzelliğini, dirilticiliğini, hayat vericiliğini unutmuş gibiler. Bir araya gelince, sadece sıkıntılar, günlük sorunlar, şikâyetler, dedikodularla kendi kendilerine en büyük ihaneti yapıyorlar. Bunun da adına sohbet diyorlar. Hayır efendim. Bunun sohbetle ne ilgisi var. Gerçek sohbette insan, kendini aşmayı, kâinatla birleşmeyi, ancak bu suretle mutluluğa ulaşabileceğini öğrenir.
Hz. Mevlana ne derki”
"Bir çobanı bile dinle”
“Hiçbir şey bilmiyorsa bile senden iyi koyun gütmesini biliyordur."
Bundan daha büyük tevazu olamaz.
Hatır denilen duyguyu yıllar asla öldüremez.
Yıllar geçse de hatırı olan asla unutulmaz. Her şeyin hatırı vardır bizde; sevdiklerimizin, dostlarımızın, yediğimiz yemeklerin, yaptığımız muhabbetlerin, içtiğimiz kahvelerin.
Hatır gönül bilmek ve dost olmak herkese nasip olmaz. İyi insanlar hiçbir zaman hatırdan çıkmayan kişilerdir. Bazen gelecek günlerin hatırına geçmişin peşini bırakmalısın.
Hatırımızdan çıkaramadığımız kişiler daima aklımızdan daha yakındır.
Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın. Mutlu olmak istiyorsan gururu bırak. Gönüller almaya bak. Hz mevlana Hani bazen falanca pek bir hatırnazdır, başkalarının duygularına saygı gösterir. Gönül okşayan sözleri vardır insana güven ve değer verir derizya işte öyle insanlar çıkarsın rabbim önümüze. Ne güzeldir hatır saymak ne harikadır arkasını dönüp gittiğinde yaşadıklarını beraber geçirdiğin anların o güzelim hoş sohbetlerin tadını unutmamak. Beraber Yudumladığımız kahvelerin telvelerinde hatıralarımızdan hikayeler anlatıp kahkahalar atarken gülmekten katılmak tabiki bazende hüzünlenip gözlerimizden iki damla inciler süzülürken teselli etmek gibi, daha sonra ayrılıp gittiğimizde tekrar vuslatı arzularken birbirimizin hatrını sormak nede hoştur.
Tabiki birde en önemlisi; Evet, Sıla-i Rahim: Akraba ve yakınları ziyaret etme, hallerini ve hatırlarını sorma, gönüllerini alma anlamında bir İslam ahlâkı terimidir. İslam’da insanlar arası ilişkilere önem verildiği gibi özellikle yakınlardan başlayarak anne ve babanın ve sırayla diğer akrabaların ziyaret edilip gözetilmesi prensibi son derece önemlidir. Selâm saygının, sevginin ve kardeşliğin kapılarını açan bir anahtardır. Selâm gönülden dile, bireyden topluma, toplumdan insanlığa yansıyan barış dilidir. Paylaşmanın, kaynaşmanın, huzura ermenin, Allah’a sığınmanın adıdır selâm. Selâm, kardeşimize esenlik dilemek, onun hayrını istemektir; Ona olan dostluğumuzun güvencesidir. Bizler, “esselâmü aleyküm” diyerek kardeşimize esenlik, güvenlik, rahmet ve bereket dileklerimizi dile getirmiş oluruz. “Ve aleykum selam “ Böylece, aramızda ülfet, muhabbet ve kardeşlik temelleri atılır.
Selam vermedikmi? Uzun zamandır arayıp hala hatır sormadıkmı ! Hadi ozaman bir merhabayla başlayalım.
Rahmet Peygamberi Muhammed Mustafa ( s.a.v ) selâmın güçlü ve derin etkisini bakın ne de güzel dile getirmiştir: “İmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de imân etmiş olamazsınız.” Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şeyi size söyleyebilirmiyim? “Aranızda selâmı yayınız” vesselam
Hayırlı Pazarlar.
GÜLDEREN / Emiyra BAYRAK
Yorumlar (0)