AREFE ORUCU

AREFE ORUCU
AREFE ORUCU
AREFE ORUCU
AREFE ORUCU

AREFE ORUCU

Arefe günü, Arafat'ta hacılar, vakitlerini dua, namaz, zikir, tesbih, va'z dinleme, Kur'ân okuma vb. ibadetlerle geçirirler. Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar yirmi üç vakit farz namazların peşinden, selâmdan sonra teşrik tekbiri getirmek vaciptir. Bizlerde hacca gitmesek arafat- a çıkmasak da hacılara eşlik eder bu “ecri  azimden ( büyük sevaptan ) yararlanmak ister arefe günü oruca niyet ederiz, bayramın arefesini bir gün olarak oruçlu geçiririz tekbirler getirmeye başlarız taki bayramın son gününe kadar teşrik tekbirlerimize devam ederiz inşallah.  

TEŞRİK TEKBİRİ NASIL VE NE ZAMAN OKUNUR 

Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, yirmi üç farz namazının arkasından birer defa Teşrik Tekbiri getirilir. Teşrik Tekbiri. : “Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd"  Teşrik Tekbiri anlamı şöyledir:
 “Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur". “Tekbirlerin bu şekli Hz. Ali ve Abdullah b. Mes'd (r. anhümâ)'ya dayanır” Zilhicce ayının ilk dokuz gününde oruç tutmak tavsiye edilmiştir. Zilhicce ayının 10. günü kurban bayramının ilk günüdür. Peygamber Efendimiz (sav)
zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmayı sürdürdüğü rivayet edildiği için zilhiccenin ilk dokuz gününün, yani kurban bayramından önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. 
Fakat sıkıntıya ve halsizliğe sebep olacağı gerekçesiyle, hacda olanların 9. günü (arefe günü) oruç tutması mekruh görülmüştür. Peygamberimiz arefe gününün faziletine ilişkin olarak “Arefe gününden daha çok Allah’ın cehennem ateşinden insanları âzat ettiği bir gün yoktur” buyurmuş, yine “Arefe günü tutulan orucun bundan önce ve sonra birer yıllık günahları örteceği Allah’tan umulur” dedi. (Müslim, Sıyâm, 196-197) nakledilmiştir. Zilhicce’nin dokuzuncu günü olan Arefe gününün islam dinimizde  önemli bir yeri vardır. Peygamber efendimiz  ( sav ) bugünü oruçlu geçirme ile ilgili olarak “Arefe günü tutulan orucun geçmiş ve gelecek birer yıllık günahları bağışlayacağı Allah’ cc naz ile niyaz edilir. Resulullahın (asm) bildirdiğine göre: "Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lailahe illallah vahdehu la şerike lehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür." (Muvatta, Hacc, 246) 
Hazreti Aişe (ra) anlatıyor: "Allah, hiçbir  günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten azat etmez. Allah cc mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve: 'Bunlar ne istiyorlar?' der." (Müslim, Hacc, 436) Resulullah (asm): "Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah'ın kıymet verdiği bir gündür." demiştir. Hazreti Ömer'in halifeliği zamanında Yahudilerden birisi: "Ey Ömer, siz bir âyet okuyorsunuz ki, o âyet bize inseydi o günü bayram olarak kutlardık." dedi. O âyet, Maide sûresinin üçüncü âyetiydi.

 بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ 

حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ ٱلْمَيْتَةُ وَٱلدَّمُ وَلَحْمُ ٱلْخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ لِغَيْرِ ٱللَّهِ بِهِۦ وَٱلْمُنْخَنِقَةُ وَٱلْمَوْقُوذَةُ وَٱلْمُتَرَدِّيَةُ وَٱلنَّطِيحَةُ وَمَآ أَكَلَ ٱلسَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى ٱلنُّصُبِ وَأَن تَسْتَقْسِمُوا۟ بِٱلْأَزْلَٰمِ ۚ ذَٰلِكُمْ فِسْقٌ ۗ ٱلْيَوْمَ يَئِسَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِن دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَٱخْشَوْنِ ۚ ٱلْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِى وَرَضِيتُ لَكُمُ ٱلْإِسْلَٰمَ دِينًا ۚ فَمَنِ ٱضْطُرَّ فِى مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِّإِثْمٍ ۙ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Hurrimet aleykumul meytetu veddemu ve lahmul hınzîri ve mâ uhılle li gayrillâhi bihî vel munhanikatu vel mevkûzetu vel mutereddiyetu ven natîhatu ve mâ ekeles sebuu illâ mâ zekkeytum ve mâ zubiha alen nusubi ve en testaksimû bil ezlâm(ezlâmi), zâlikum fisk(fiskun), elyevme yeisellezîne keferû min dînikum fe lâ tahşevhum vahşevn(vahşevni) el yevme ekmeltu lekum dînekum ve etmemtu aleykum ni’metî ve radîtu lekumul islâme dînâ(dînen) fe menidturra fî mahmasatin gayra mutecânifin li ismin fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştu: "Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim ve size nimetimi tamamladım." Bu âyet, hicri onuncu yılda, Veda Haccı'nda, arefe günü olan cuma günü ikindiden sonra, Peygamber Efendimiz (asm) Arafat'ta "Adba" adındaki devesinin üzerinde vakfede iken nazil olmuştu. Deve vahyin ağırlığına dayanamayarak yere çökmüştü. Hz. Ömer (ra)'e Yahudi'den hangi âyet olduğunu öğrenince şöyle dedi: "Biz o günü ve o gün bu âyetin Hz. Peygambere (asm) nazil olduğu yeri biliriz. Cuma günü arefede bulunuyordu." demiş ve o günün bayramımız olduğuna işaret ederek arefe gününün önemini belirtmiştir Hz. Ebu Bekir'in oğlu Abdurrahman, Arefe günü kardeşi Hz. Aişe'nin (r.a.) huzuruna girdi. Hz. Aişe oruçlu olduğu için hararetten dolayı üzerine su dökülüyordu. Abdurrahman ona: "Orucunu boz" dedi. Hz. Aişe: "Resulullahın (s.a.v.), 'Arefe günü oruç tutmak, kendisinden önceki senenin günahlarına keffaret olur.' dediğini işittiğim halde iftar mı edeyim?" dedi. (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 458) "Keffaret olur", günahları örter, affettirir, demektir. Bizim gibi neredeyse bir günah denizinde yüzen ahir zaman Müslümanları için bundan daha büyük bir müjde olabilir mi? İşte af ve mağfiret fırsatı! Başka bir rivayette ise Hz. Aişe şöyle demiştir: "Arefe gününün orucu bin gün oruç tutmak gibidir." (Tergîb ve Terhîb Trc, 2. 460) Demek ki, bir günlük arefe orucu, üç yıllık normal günlerde tutulan oruç sevabına denktir. Efendimiz, bugünün faziletini şöyle anlatır: "Arefe günü gelince, Yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduğu kadar insan cehennemden azat olunmaz. Kim Arefe günü gerek dünya ve gerekse âhiret ile ilgili olarak Allah'tan bir şey isterse, Allah onun dileğini karşılar." Yine konuyla ilgili bir hadis şöyledir: "Arefe gününden daha faziletli bir gün yoktur. Allahü Teala o gün, yer ehli ile meleklere karşı övünür ve (Arafat'taki hacıları kast ederek) şöyle buyurur: 'Kullarıma bir bakın. Saçları başları dağınık, toz toprak içinde her uzak ilden bana geldiler. Bu hâlleri ile onlar, rahmetimi ümit etmekteler, azabımdan dahi korkmaktalar. Şahit olunuz, onları bağışladım. Onların yerlerini cennet eyledim.' Melekler derler ki: 'Onların arasında biri var ki; yalancıktan bu işi yapar. Falan kadın da öyle.' Allahü Teâla şöyle buyurur: 'Onları da bağışladım.' Arefe günü olduğu kadar, hiçbir gün cehennemden daha çok azat edilen olmaz." Hacca gidemeyip fakat herkes kendi ülkesinden bu mübarek güne saygıyaten orucuna niyet ederse haç yapmış kadar sevabı vardır ümit edilir. (Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur.) [Müslim]  En güzel bayramlara hep birlikte sağlıkla ve huzurla erişelim.  Allah’tan mağfiretin istendiği bugünlerde hepimizin affa mazhar olmasıdır. Bu günün feyiz ve bereketi üzerimizden  eksik olmasın. Niyetlerimiz makbul, amellerimiz kabul olsun. Arefe günümüz mübarek olsun rabbim sevabından mahrum etmesin   Allah cc oruclarımızı kabuletsin inşaallah. Sevdikle Yüreklerde bir esinti ve barış paylaşımına en sıcak merhabadır bayramlar. Bu arefe gününüzü kutlar bayrama kavuşmanızı dilerim. Allah’ım, kalbimizi, gözümüzü, gönlümüzü nurlu kıl. Allah’ım, kalbimize genişlik, işlerimize kolaylık ver amin amin
Arefe günümüz ve oruçlarımız mübarek olsun. 
KABENİN KOMŞUSU