TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ'NDEN EDİRNE BELEDİYESİ'NİN ULUS PAZARI'NI SATIŞA SUNMASINA İTİRAZ

TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ'NDEN EDİRNE BELEDİYESİ'NİN ULUS PAZARI'NI SATIŞA SUNMASINA İTİRAZ
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ'NDEN EDİRNE BELEDİYESİ'NİN ULUS PAZARI'NI SATIŞA SUNMASINA İTİRAZ

Türkiye İşçi Partisi Edirne il örgütü üyeleri, Edirne Belediyesi'nin Ulus Pazarı'nı satışa sunmasına karşı olduklarını bildirdikleri basın açıklamasını Ulus Pazarı önünde  yaptılar. 

İl örgütü üyesi Çağrı Tunç:

 

Değerli Edirne halkı ve değerli basın emekçileri hepiniz hoş geldiniz!

 

Halkımızın da bildiği üzere ülkemizde yandaşlar tarafından hergün yeni bir kamu arazisi özelleştiriliyor. Geçtiğimiz günlerde de yalnızca Edirne içinde 22 kamu arazisinin özelleştirilme kararının verildiğini öğrenmiş bulunduk. Bugün burada o kamu arazilerinden birisi olan ve dün itibariyle ihaleye çıkartılan Ulus Pazarı'nın özelleştirilmesine karşı buradayız.

 

Ulus pazarının bulunduğu bu alan kentimiz için çok önemli bir miras alanıdır. Üzerinde durduğumuz topoğrafya Edirne 25 Kasım Stadyumu' nun kapladığı arazinin parsellerinden başlayarak bu alana kadar kısmen genişledigini bildiğimiz, Edirne'nin en eski mezarlıklarından biri olan Tatarhani mezarlığıdır. Edirne Belediyesi Başkanlığı'nın ilanıyla 3478 ada, 154 parseline yayılan Ulus Pazarı dün ihale usulüyle satışa çıkartılarak özelleştirilmesinin ilk adımı atılmıştır. Tahmini satış bedeli olarak 400 milyon Türk lirasına pazarlanan bu alan satın alacak sermaye sahiplerince daha da büyük bir ticaret alanı olan alışveriş merkezine dönüştürülmesi fikri ihalenin alt metninde yatmaktadır. Alanın var olan haliyle dahi yarattığı trafik kaosu da ortadadır. Bu alanın kamu yararına dönük geçmişe dayalı çeşitli proje önerileri vardır. Bunlardan birisi 1970'li yıllarda tasarlanan ama hayata geçirilmeyen İşçi Anıtı Yarışma Projesinden birincilik ödülü alan ve dünya çapında çalışmaları olan mimar Erkal Güngören ve yine onun gibi büyük bir sanatçı olan Ali Teoman Germaner'in ortak çalışması olan Edirne işçi Anıtı ve meydan projesidir. Geçmiş olduğumuz aylarda ülkemizi büyük bir yıkıma sürükleyen ve 10 ilimizi kapsayan deprem sonucunda da görmüş olduğumuz gibi en büyük eksikliklerden birisi, afet toplanma alanlarının eksikliğidir. Bu kamu arazisinin, pastalarındaki paylarını büyütmek peşinde olan sermayederler tarafından özelleştirilmesine karşın halkımızın yararına olacak bir projeye evrilmesi en büyük talebimizdir. Bu konunun Türkiye İşçi Partisi olarak hukuki ve eylemlilik açısından en büyük takipçisi olacağımızı, halka ait olanın halka dair kalmasının peşinde olacağımızı bugün buradan tekrar kamuoyuna duyurmaktayız.