ÖYLE HASRET KALDIK Kİ KABE’YE BİR KELEBEK GİBİ DOKUNMAYA
Evet öyle hasret kaldıkki Kabenin örtüsüne sarılıp ağlamaya. Hacerül esvedin yanıbaşındaki izdihama giremediğimiz için her tavafta rüknü yemaniye dokunup bismillah allahü ekber diyerek ellerimizi yüzümüze sürerek mis kokusunu içimize çekmeye.
Hacizler kaldırıldı sevincimize her geçen bir sevinç daha ekleniyor, dün gece ikinci katın tavafa açılması gecenin süpriziydi, ve hac bakalığı mesülleri şarkul avsat gazetesinde Hacerü'l-esved (الحجرالأسود), Kâbe'nin duvarında yer alan ve Müslümanlarca mübarek saydığımız cennetten gelen siyah ve parlak taş tavaf ederken her bir dönüşte bu taşı selamlar, el sürer veya öperler. İnanışa göre Mekke'nin kutsallığı Kâbe'den, Kâbe'nin kutsallığı da Hacerü'l-esved'den kaynaklanır.
Yakında Hacerül esvet ve rüknu yemani ziyarete ve hicri ismailde namaz kılmaya başlanılacak haberini verdi, Hicr-i İsmail (İsmail Taşı) ya da Hatim, [aslen Kabe'nin bir parçası olan yarım çember şeklinde alçak duvar. Hatim olarak bilinen Kabe'nin kuzey-batı duvarının karşısında, ancak birbirine bağlı olmayan, yarı dairesel bir duvardır. Yüksekliği 90 cm (35 inç) ve genişliği 1.5 m (4,9 ft),olup beyaz mermerden oluşmaktadır.
Bu demek oluyorki artık kara sevdamıza kavuşabilecek parmaklarımızı kabenin örtüsünün ipeksi dokusunda gezdirebileceğiz
Elhamdulillah yarab, iki seneye yakındır kabeye dokunamanın acısıyla kıvranan kalplerimiz feraha erecek.
Rabbim yolları acsın sizlerede vuslata ermek nasip olsun inşallah,
Muhabbetle kalınız
KABENİN KOMŞUSU
Yorumlar (0)