Kader Gayrete Aşıktır

Kader Gayrete Aşıktır

Kader Gayrete Aşıktır

  “Kader harekete geçmeyen kişiye asla yardım etmez..." 
Her şey kaderle takdir edilmiştir, kısmetine razı ol ki rahat edesin." sözü, daha ziyade kaderin büyük dairesine bakıyor. Yani insanın seçim alanı olmayan büyük dairedeki takdirlerden insan mesul değildir. Bu alanda insan teslim ve tevekkül ile memurdur. İnsan ancak küçük dairedeki seçimlerden mesuldür. Bunun dışında insan iradesine temas eden yönleri de vardır. 
Güneşin doğması ve batması nasıl belli bir kanun ve adet üzere sabit ise, aynı şekilde insanın doğması ve ölmesi de kaderin takdiri ile sabittir, değişmesi mümkün değildir. İnsan ne yaparsa yapsın kaderinde takdir edilmiş olan şeyleri bozup değiştiremez. Kaderde ne takdir edilmişse insan onu yaşar. 

KADER NE DEMEKTİR  Kelime olarak Kader; takdir, ölçme, plan, program gibi manalara gelmektedir. İslami bir kavram olarak Kader ise; “Cenab-ı Hakk’ın, kâinatta olmuş ve olacak her şeyi, bütün vasıflarıyla, bütün hâlleriyle ezelde bilmesi ve daha onu yaratmadan önce, her şeyiyle, levh-i mahfuz denilen kader levhasında yazmış olmasıdır.” Kaza ise, “Allah’ın bu ezelî yazıyı ve takdiri, vakti gelince yaratmasıdır.”  Kader Allah’ın ilminin bir neticesi, kaza ise Allah’ın kudretinin bir tecellisidir. Yani Allah ilmiyle yazmış, kudretiyle de yaratmaktadır. Yazı, kaderdir; yaratmak, kazadır. Mesela bir insanın ne zaman doğacağı ve ne zaman öleceği önceden Allah’ın ezeli olan ilmi ile takdir edilmiştir. İşte bu takdire yani ilahi plana kader diyoruz. O insanın vakti geldiğinde doğum ve ölüm hadiselerinin yaratılmasına ise kaza diyoruz. Kader, bir iman rüknüdür ve şöyle tarif edilmiştir: “Kader, Hak Teâlâ’nın, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak her şeyin, her şeyini ve her hâlini, zamanını ve mekânını, sıfatlarını ve özelliklerini ezelî ilmiyle bilip, ona göre, takdir etmesidir.” Kaza ise, kaderde planlanan bir şeyin yaratılması, varlık sahasına çıkarılmasıdır. Cenab-ı Hak, her şeyi bir kaderle yarattığını bildirir. "Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık." (Kamer, 54/49) "Her şeyin hazinesi Allah katındadır. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz." (Hicr, 15/21) Bu cihetten bakıldığında, kadere "İlahi program" denilebilir.   Cenab-ı Hakk'ın kader ve takdiri, sonuç ve neticeler itibariyle şerden ve çirkinliklerden münezzeh olduğu gibi, bu neticelerin ve meyvelerin tahakkukuna vesile olan illet ve sebep itibariyle dahi zulümden, çirkinlikten kader münezzehtir. Çünkü hakiki illet Cenab-ı Hakk'ın kader üzerinde takdiridir. 
Hiçbir baba evladı hakkında kötü bir şey düşünmezken, hiçbir öğretmen talebelerinin kifayetsizliğinden ve tembelliğinden memnun olmazken, hiçbir peygamber ümmetinin davasını kaybetmesini beklemez. Dolayısıyla sonsuz şefkat, merhamet ve hikmet sahibi olan Allah kulları hakkında hep hayır, güzellik ve rıza noktasında takdir ve tensiplerde bulunur. Netice itibariyle hakiki illet olan Cenab-ı Hakk'ın rızası ve kaderi mutlaka kulun hayrına ve lehinedir. Bu hususta Allah (cc)’a hüsnüzan etmek azim ibadetlerden kabul edilmiştir.  Sebep itibariyle de kader çirkinliklerden ve kusurlardan münezzehtir.  Küll-i İrade: MESELA  Yeni doğan çocukların cinsiyetini Allah belirler. Evrendeki düzeni Allah cc sağlar. İnsanların ırklarını, milliyetlerini Allah belirler.  Canlıların hayatlarının ne zaman sona ereceğini yüce Mevla bilir. 
Kaderimizi Allah belirler. Amenna ve sedakna . 
Cüz-i İrade ise  Mesleğini insan belirler. Hangi dine inanacağını insan belirler. *
Çalışıp çalışmayacağını insan belirler. 
Hangi bölümde eğitim göreceğini insan belirler. *
Kararlarını insanın kendisi belirler. 
Bu demek oluyorki irademizi kullanarak kaderemizi yönlendirebiliriz ,mesela Derslerimize çalışamadık  ve sınava gireceğiz puanlar tutmadı ünüversiteye yerleşemedik nasip değilmiş mi oluyor? Tabiki değil burada biz cüzi irademizi kullanamadık... Tembelim bütün gün yatıp  uyuyup  ders çalışmadım sınavı kazananadım napayım nasip  değilmiş! Eşime saygılı davranmadım birbirimizi anlamakta zorlandık sevgi ve saygıyı bitirdik nasip değilmiş! dedikya kararlarımızı kendimiz belirler kaderimizi yönlendirebiliriz. Evet değerli okurlarım kaderimizi keder etmeden şu üç günlük dünyayı kendimize zehir etmemek adına cüz-i irademizle hayatlarımızı güllük gülüstanlık  edebiliriz, biraz saygı olmazsa olmazımızı sevgi ve muhabbeti  tabiki en önemlisi sabırı cemil-i cüzi irademiz olarak hayatımızda ön plana çıkarmazsak  herdaim kaderimizi suçlayarak hayatımızı kendimize zindan ederiz, birbirimizi anlayarak Allah -a tevekkül ederken tefekkür ederek çaba göstererelim zira kader çabaya aşıktır ,kader gayrete aşıktır. Tevekelna Alallah. Ozaman cüzi irademizi kullanarak   TEVEKKELTÜ ALALLAH: kaderimizi Allah'a tevekkül ederek elimizden gelen çabayı göstermeliyiz .Rabbim kaderlerimizi keder, nede heder edenlerden eylemesin.

KABENİN KOMŞUSU