İMAM GAZZALİ

İMAM GAZZALİ
İMAM GAZZALİ
İMAM GAZZALİ

İMAM GAZZALİ 

Selçuklu Devleti döneminin büyük İslam âlimlerinden biri olup aynı zamanda filozof, mutasavvıfı ve müderrisi olan İmam Gazzali'nin gerçek adı Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed el-Gazzâlî et-Tûsîdir. 

O dönemlerde kaleme aldığı İslami eserlerden günümüze uzanan çok kıymetli bilgiler, pek çok Müslüman kimse için öğüt niteliğinde olmuştur.

 O dönemlerde öğretici konumunda olan İmam Gazzali'nin çocuk eğitmeye dair görüşleri, günümüzdeki birçok pedagoloji ilminin ulaşamayacağı kadar değerlidir.

Nedeni ise çocuk eğitiminde esas aldığı kriterin öncelik olarak Allah (c.c)'un razı olması yolunda rehberlik etmesidir. Nitelikli bir çocuk eğitimi için üzerinde durulan konu kadar o konuyu hangi üslup ve yöntemle ele alındığı da önemlidir. İmam Gazali'nin çocuk eğitim metotlarına baktığımızda ilk temel yapı taşlarının kişilik oluşumundaki evrede olduğu dikkat çekmektedir. 

Hatta daha çocuk doğmadan ahlaklı ve uygun bir eş seçimine dikkat edilmesi gerektiğinin önemine dair işaretlerde bulunmuştur. Daha sonrasında ise annenin yediği gıdaların çocuk üzerinde nasıl şekillendiği ile ilgilidir. Anne ve babanın dini bir hayat sürdürmesi, babanın haram kazançlardan kaçınıp eve helal para getirmesi gibi davranışlar doğrudan çocuğun karakterini de etkileyecektir.

İSLAM ALİMLERİNE GÖRE ÇOCUK EĞİTİMİ VE GELİŞİM DÖNEMLERİ

1. TUFULET (BEBEKLİK DÖNEMİ)

Arapçada 'tıfl' kelimesinin Türkçe karşılığı 'bebek' anlamına gelen tufulet dönemi, doğumun başlayıp sütten kesilme dönemine kadar ki evredir.

İslam alimlerinin bu dönem için anne ve babalara tavsiyeleri:

- Anlamı güzel bir isim bulmak ve bebeğe o ismi vermek

- Bebeğin cinsiyeti oğlansa sünnet ettirmek

- Hela süt ile bebeği beslemek

2. SABAVET (KÜÇÜK ÇOCUKLUK) DÖNEMİ

Daha çok kırsal alanlarda halk arasında kullanılmaya devam eden 'Sabi' kelimesi çocuk anlamına gelir. Süt emme dönemi bitmiş ama eğitim görecek duruma gelmeyen çocuklarda ön hazırlık amaçlı temel beceriler kazandırılır.

3. MÜMEYYİZ (İLERİ ÇOCUKLUK DÖNEMİ)

7 yaştan ergenliğe kadar olan evredir. Bazı dini vazifeler ve ahlaki yükümlülüklerin öğretilmesi gerekir. Ergen olmadan önce ilim öğretilmelidir. Bu evrede ahlaksızlığa ya da kötü bir alışkanlığa sebebiyet vermemk için anne ve babalar, güzel ahlak ve haya duygusunu öğretmelidir.

Çocuğa çok yemenin kötü bir şey olduğunu, edepli ve az yemenin iyi bir şey olduğu anlatılmalıdır. Yemekten önce ve sonra el yıkamanın sünnet olduğu öğretilmeli, yemeğe besmele ile başlanması gerektiği anlatılmalıdır. Yeme içme kadar önemli olan bir diğer konuda giyim kuşam olmakla beraber günümüzün en büyük sorunu olan israftan kaçınılmalıdır.

Pahalı ve marka kıyafet takıntısından uzak, sade ve bütçeye uygun kıyafet giyme sevdirilmelidir. Hayasızlığı ve azgınlığı arttıracak şarkıları dinletmemeli bunun yerine dini hikayeler anlatmalı ya da ilahiler dinletilebilir.

Ne zaman çocukta güzel bir ahlak, iyi bir fiil görülürse, bundan dolayı çocuğu mükafatlandırmak, çocuğa ikramda bulunmak, çocuğu sevindirecek şekilde davranmak gerekir. Onu insanlar arasında bu fiilinden dolayı övmelidir.''

Peki biz tüm bunları yapabiliyormuyuz?

Yaptıkmı? 

Yapmaya çalışmış olsakta Sanırım başarılı olamamışız.

Diyorum şu son günlerde sosyal medyaya dağılan çirkin  haberlerden sonra.

Müslüman bir ülkede müslüman  ailelerinin  evlatlarınının kuranı kerimi ayaklarının altınA alıp top oynar gibi savurmalarını şimdi anlaya bildikmi . Bunu esefle yazıyorum. Şayet K endimiz yetiştiremediysek, bu esaslar üzerine hareket etmediysek;

Çocuklarımıza neler verebilirizki?

Bazende tam tersi olmuyormu?

Alimden zalim zalimden alim olmuyormu?Ya Allah Ya Kerim... 

Bizleri ve evlatlarımızı, isyandan küfür ve nifaktan uzak eyle amin amin.

KABENİN KOMŞUSU