YÖNÜNÜ BATIYA DÖNEN OSMANLI

Dolmabahçe Sarayı;

Osmanlı kültür sanat ve Saray hanedanlığı; haz alınan, hüzünlü günlerin kapıda olduğunun farkında olunmayan hazan yıllarının lalelerle bezenmiş park bahçeleri ihtişamı ile gözleri kamaştıran batılıların eliyle ve ecnebilerin borç paralarıyla yapılan sanat esere sarayımız. 

Çok yaşa padişahım, batıyla bezenen ruh, batıya özenişin pürmelali neticesiyle gelinen ahval ve şerait;

Batı okullarının revaçta olduğu,

Batı eğitiminin benimsendiği, 

Batı kültürünün hakim olduğu, 

Batı sanat bakış açısının hakim olduğu Batı medeniyetinin biz geldik istanbul dedikleri, 

Batı sermayesi hakimiyetinin iz düşümü yılları ile tahtakalenin ön plana çıktığı 

Batı işbirlikçilerinin birlikte hareket ederek İmparatorluğun devşirmelerin söz sahibi olduğu Duyunu umumiyenin temellerin atıldığı debdebeli hayatın ürünü göz kamaştırıcı ışıltılının sanat eserine dönüştürülmüş halidir.

Alman İngiliz İtalyan ve Fransız Kültürü ve bu ülkelerin sanatı ve sanatçıları tarafından yapılan şaha (padişahı) şaheser olarak yapılan bir Avrupa arabesk sanatıdır. 

Mimarları Karabet Balyan, Ohannes Serveryan, Nikoğos Balyanve James William Smith, Abdülhalim Bey, Altunizade İsmail Zühtü Paşa,

Barok, Rokoko ve Ampirözelliğindeki motifler iç içe kullanılmıştır.

Dış cephelerdeki süslemelerde olduğu gibi iç tezyinatta da eklektik (seçmeci) anlayış hakimdir. Sarayın duvar ve tavan süslemeleri İtalyan ve Fransız sanatçılar tarafından yapılmıştır.

Dolmabahçe Sarayı'nın kendine has, belirli ekollere giren bir mimari biçemi olmamasına karşın Fransız Baroku, Alman Rokokosu, İngiliz Neo Klasizmi, İtalyan Rönesansı karışık bir şekilde uygulanmıştır. Saray, batı anlayışıyla çağdaşlaşma çabaları içinde bulunan toplumun sanatta da batının etkisi altında kalarak, Osmanlı saray gereksinimlerini de dikkate alıp, o asır bünyesinin sanat atmosferi içinde yapılmış bir eserdir. 

Osmanlı biziz biz Osmanlı’nız.

"Ey Türk! Devşirmeler seni devşirmeden aklını başına devşir"...
Gücün yanında olmak devşirmelere teslim olmaktır. Yeniçeriler ayaklanmadan başlarının eğilmesi gerekir.

Genç Osman’ı Rahmetle anıyorum.