VALİ YUNUS SEZER'İN AFAD PROJELELERİ

VALİ YUNUS SEZER'İN AFAD PROJELELERİ
VALİ YUNUS SEZER'İN AFAD PROJELELERİ
VALİ YUNUS SEZER'İN AFAD PROJELELERİ
VALİ YUNUS SEZER'İN AFAD PROJELELERİ
VALİ YUNUS SEZER'İN AFAD PROJELELERİ
VALİ YUNUS SEZER'İN AFAD PROJELELERİ

Edirne Valisi Yunus Sezer, eğitimlerini tamamlayan AFAD gönüllüleriyle kahvaltılı toplantı düzenledi. Tek tek tüm masaları dolaşarak tüm gönüllerle görüştü. Kahvaltının ardından Vali Sezer konuşma yaptı. 

Edirne Valisi Yunus Sezer konuşmasında;

" Kıymetli vali yardımcımız, kıymetli müdürümüz, kıymetli personellerimiz ve bugün bu programın yapılmasına vesile olan kıymetli AFAD gönüllerimiz, hepiniz hoş geldiniz. Hepinize hayırlı sabahlar, hayırlı hafta sonları diliyorum.  

Tabi az önce kardeşimizin de belirttiği gibi, AFAD gönüllümüzün de belirttiği gibi ülkemiz afetselliği çok çeşitli ve çok fazla olan bir ülke. Ülkemizin her noktasında neredeyse afet riskiyle karşıya karşıya kalacağımız afet türleri yaşanmaktadır. Bunlar sel, deprem, yangın, heyelan. Şu anda bile biliyorsunuz Tokat Sulusaray merkezli Yozgat'ı etkileyen çevre illeri etkileyen bir deprem yaşandı. Onların artçıları da halen devam ediyor. Bizim baktığınız zaman Karadeniz bölgesinde heyelan ve sellerle karşı karşıyayız. Ve yine bugün ilimizde de yoğun yağış ve benzer beklentiler Trakya için devam ediyor. Ve bunları biz kendi imkanlarımızla AFAD personeliyle, belediye personeliyle bunların üzerinden gelme ihtimalimiz ve imkanımız yok. Afetlerle ilgili olarak eğitim sürecinde de muhakkak biliyorsunuzdur, öğrenmişsinizdir. Afetlerle mücadele etmenin temel şartı riski azaltmaktır. Risk azaldıkça afetlerin müdahale başarısı da ters orantılı olarak artmaktadır. Riski azaltmadan afetlerle mücadelede başarıya ulaşma imkanı çok fazla yoktur. Ancak müdahalede başarılı olursunuz. Müdahale kapasitemiz ülke olarak sizler de takip ediyorsunuz. Risk yönetimi kapasitemiz çok fazla olmasa da kriz yönetimi kapasitemiz dünyada belki ilk sırada yer almaktadır. Krizlerle ülke olarak mücadele ediyoruz. Yine afetlerde de bunu görüyorsunuz. Belki dünya tarihinin yaşamış olduğu en büyük depremi 6 Şubat'ta yirmi ilimizi etkileyen Maraş Pazarcık merkezi depremde gördük. Ve bu deprem 6 ay geçmeden neredeyse barınma problemleri de dair olmak üzere birçok problemi, birçok sorunu halletmiş bir ülke. Şimdi de kalıcı konukları teslim ediyoruz. Afet sonrasında iyileştirme noktasında da çok iyiyiz. Yani afetin, risk müdahale ve afet sonrası iyileştirme diye üç aşaması var biliyorsunuz. Bu risk aşaması riski azaltma aşamasının en önemli yapı taşlarından bir tanesi de gönüllülük sistemi. Gönüllülük sistemi olmadan riskin azaltılması ve müdahaleye destek de çok az olur. Dolayısıyla bizim gönüllülük sistemimizi geçmişi çok olmamasına rağmen ülkemizde çok iyi seviyelere getirdiğimizi biliyorum. Hem Kızılay gönüllerimiz var hem de AFAD gönüllülük sisteminin dört yıllık yaklaşık bir geçmişi var. Ama şu anda 6 Şubat depreminden önce beş yüz, altı yüz bin civarında gönüllümüz vardı. Şu anda zannediyorum bir buçuk milyonun bulmuş olması lazım. Afet gönüllülerimiz. Gönüllü olmak çok önemli bir konu. Biz afetlerde çeşitli afetlerde çalıştık. Daha önceki görevim vesilesiyle Kastamonu Bozkurt'a gittiğim zaman arkadaşların elbiseleri de dahil olmak üzere tanınmaz halde gördük. Yani tamamen çamurun içerisinde afet gönüllüleri. Yangınlara gittiğimiz zaman yangınlarda arkadaşların en ön safta koştuklarını gördük. Deprem oldu. Depremde arkadaşların gece gündüz. Kiminin arama kurtarmada, kiminin altta lojistikte aynı depolarda, kiminin psikososyal destekte, beslenmede aylarca çalıştığını biliyorum ben. Bu insanların hepsinin annesi ve babası var. Hepsinin evlatları var. Bazıları okullarına ara vererek gelmiştir. Bazıları iş şartlamesine bir afet olduğu zaman ben afete giderim diye oraya madde koydurmuşlar. Bu insanların meslekleri kimi bir büyük bir şirketin CEO'su, kimi ev hanımı, kimi bakıyorsunuz öğretmen, kimi akademisyen ama herkesi bir noktada birleştiren bir amaç var. O amaç nedir? Bugün sizleri buraya toplayan amaç da aynıdır. İnsanlığa hizmet etmektir. Zaten bir insan olarak amacımız bu değil mi? Kendimiz için yaşayıp ölmek mi amacımız? Amacımız belki bugün bile dışarıda size yardımınızı isteyen muhtaç durumda olan bir insanoğlu var. Bu bir gönüllülüktür. İster orman gönüllüsü olun, bugün bile toprakla buluşturmayı bekleyen bir fide, bir fidan var, bir tohum var. Orman gönüllüsü olursunuz. Kızılay'da kan bağışı için gönüllü olursunuz. Ama hepsi insanlığa hizmet etmek içindir. Aslında varoluş amacımızı ete kemiğe bülündürmek için yapılan işler bunlar. Ben hepinizi canı gönülden tebrik ediyorum. Dünya literatüründe bildiğim kadarıyla gönül kavramının karşılığı kalp. Sadece bu topraklarda yaşayan insanlar gönül kavramını kullanıyor. İngilizce'de de Fransızca'da baktığınız zaman çeviri yaptığınız zaman karşınıza kalp çıkıyor ikisinden. Latincede de diğer dillerde de. Ama burada bizim kalbe maneviyat yüklediğimiz, kalbe his yüklediğimiz bir kavram oluşmuş bu topraklarda, bu coğrafyada. Bu da nedir? Gönül kavramıdır. Bizim aşıklarımız hep gönülden gönüle giden bir yol derler. Asıl yolun bu olduğunu söyler. Ve bu yolun da sınırları yoktur. Bu yolun sınırlarını kimse çizemez. Bu yolun sınırları Hz. İbrahim ateşte yanarken ona su taşıyan karıncadır yani. Hiçbir şey yapamıyorsak biz insanlık vazifemizi yapmak için ateşe su taşıyalım. Hiçbir şey yapamıyorsak gerçekten üzülelim, vicdan azabı duyalım. Bir yerde insanlar zor durumdayken bir şey yapamıyoruzken fiili olarak en azından bir yardım, bir destek, bir iyiliği, iyi niyet, bir açıklama, bir düşünce, en azından oluşturulan bir platform ve bir dernekte yer alma, ben de buradayım diyebilmek. Mesele budur. Hepinizi çok tebrik ediyorum. Canı gönülden tebrik ediyorum burada olduğunuz için. Bu gönüllülük meselesi ayrı bir iştir. Gerçekten ayrı bir iştir. Gönüllü olan insanlar seçilmiş insanlardır benim nazarımda. Hafta sonu buraya gel, hafta için git programlara katıl, işinden ayrıl, gel ve sana verilen görevlere git, Türkiye'nin her yerinde yap. Bu çok ayrı bir iş. Hepinizi tebrik ediyorum. Allah hepinizden razı olsun. Hepinize devletimiz adına, milletimiz adına ve insanlık adına şükranlarımızı sunuyoruz arkadaşlar. İyi ki varsınız." Dedi. 

 

AFAD gönüllerine sertifikalarını veren Vali Sezer AFAD projelerini anlattı.

Vali Sezer konuşmasında;

 

"AFAD'ın yanında şimdi sırada itfaiye ve diğer sivil toplum kuruluşlarımızın eğitimleri devam ediyor. Hedefimiz burada. Hedefimiz nedir Edirne'de iki bin. İki bin tane arama kurtarma personeline ulaşmayı hedefliyoruz. Birinci hedefimiz bu. Ne zamana kadar yapacağız bunu? Bu yıl sonuna kadar yapacağız. İkinci hedefimiz ne burada? Balkanları da içine alacak şekilde önemli bir etkinliğin merkezi. Yani Edirne'de afet olmayabilir ama bizim komşu illerimiz de olabilir. Buralara destek olma amacıyla burayı önemli bir merkez yapmayı amaçlıyoruz. Onun için de çalışıyoruz. İnşallah bu ilkbahar bitmeden de buradan Balkanlar'daki neredeyse tüm üniversitelerin katılımıyla burada arama kurtarma noktasında bir geçen sene değil onlar önceki seneydi. Kastamonu'da üniversiteler arasında yapmış olduğumuz bir yarışma gibi bir yarışma düzenleyeceğiz burada. Etapları olan. Bir nevi Survivor gibi yarışma düzenleyeceğiz. Güzel bir faaliyet, hem farkındalık manasında Hem gençlerin, öğrencilerin AFAD ve afetlere yönelik bilgilendirilmesi manasında önemli bir aktivite. Onu da burada AFAD Başkanlığımızla beraber üniversitemizle beraber gerçekleştireceğiz. Sizlerden istirhamım şudur. 299 şu anda destek AFAD gönüllümüz var ve altı bin tane de AFAD gönüllümüz var. Destek AFAD gönüllüsünün tarifi şu; biraz daha afetler noktasında daha fazla saha eğitimi almış sizin gibi personellerden, gönüllülerimizden oluşmakta. Bu 299 olan destek AFAD gönüllümüzü de biz öne çıkarmamız lazım. Bu çok az Edirne için. Edirne'yi sadece Edirne'den ibaret saymayın. Edirne'de sivil toplum kuruluşları çok aktif. Elli yıllık, altmış yıllık bizim sivil toplum kuruluşlarımız var. İnsanlar gönüllü olmaya böyle dünden razılar. Sadece bir teklif bekliyorlar. Bu doğru kanallarda doğru iletişim kanallarıyla bunu bizim yeni yapacağımız yerin biz eğitim sahası yapıyoruz şimdi. Orayı çok aktif bir şekilde kullanmamız lazım. Yani sizin de arkadaş çevrenizi buraya getirmeniz lazım. Hayatımız bomboş işlerle geçiyor. İnsanoğluna bu afetlerle mücadele, afetlerde yer almak bir defa belki denk gelir. 6 Şubat'taki gibi ya da başka bir yerdeki gibi ya insanlar belki hayatlarında bir sınavdan geçer. O sınava hazırlıklı olmak lazım. Yani insan kendi adına da o sınava hazırlıklı olması lazım. Yani Allah korusun bir afet meydana geldiği zaman bizim orada yer almamız var. Kendi adımıza, kendi vicdanımız adına ve ülkemiz adına orada yer almamız lazım. Bunun için de hazır olmamız lazım. Bu arkadaşlarımız, çevremizi buraya yönlendirmemiz, burayı bu eğitimde çok aktif bir şekilde kullanmamız ve belki binlerce kişi öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin bütün kamu kurumlarını, birimlerini şu anda eğitimlerini veriyoruz ama belli bir aşamaya getirilen bir eğitimlerden geçirmek lazım. Çünkü konuşmamda da bahsettik. Önemli olan risk azaltmaktır. Her insanın farkındalığını arttırmaktır. Bu çok önemli bir mesele. Sizleri de bu manada da bir gönüllü olarak aynı zamanda da böyle bir misyonumuzun olduğunu da unutmamanız lazım. Bizim eğitim dairesini, eğitim şubesini çok iyi kullanmak lazım. Başka arkadaşlarla da burayı takviye edip burayı güçlendirmemiz gerekiyor. Bizim en önemli birimimiz AFAD olduğu için burayı çok iyi bir şekilde kullanmamız lazım. Ben tekrar teşekkür ediyorum bu manada." Dedi. 

 

Edirne AFAD İl Müdürü Elvan Kaya konuşmasında; yakınlarda ülkemizde yaşanan büyük felaketlerde, Kahramanmaraş depreminde AFAD gönüllülerinin hiç bir menfaat beklemeden zor işlerde ve korkunç görevlerde çalıştıklarını, çok güzel işler başardıklarını anlattı.

 

AFAD gönüllüsü Selda İnanç konuşmasında; ülkemizin deprem, sel, heyelan gibi doğal afetlerin sürekli yaşandığı jeolojik bir konumda olduğunu, 1999 ve 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin kayıpları en aza indirmek için gönüllü yapılanmalarının önemini ortaya çıkardığını, AFAD gönüllüleri olarak canla başla çalışacaklarına söz verdiklerini söyledi.

 

Programda 45 AFAD gönüllüsüne sertifika verildi.