TRAKYA ÜNİVERSİTESİ CAMİİ İÇİN BİRLİK ZAMANI

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ CAMİİ İÇİN BİRLİK ZAMANI
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ CAMİİ İÇİN BİRLİK ZAMANI
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ CAMİİ İÇİN BİRLİK ZAMANI
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ CAMİİ İÇİN BİRLİK ZAMANI
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ CAMİİ İÇİN BİRLİK ZAMANI
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ CAMİİ İÇİN BİRLİK ZAMANI
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ CAMİİ İÇİN BİRLİK ZAMANI
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ CAMİİ İÇİN BİRLİK ZAMANI

Trakya Üniversitesi Rektörlüğü Trakya Üniversitesi Camii için toplantı düzenledi. 

Toplantıya Edirne Valisi Yunus Sezer,  Trakya Üniversitesi Cami  Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanı Rasim Özgün,  Lalapaşa Belediye Başkanı İsmail Arslan, Havsa Belediye Başkanı Aydın Balkan, oda ve borsa başkanları, öğretim üyeleri, sivil toplum örgütleri, iş adamları katıldılar. 

 

Toplantı Kur'an tilavetiyle başladı. Ney dinletisi yapıldı.

Devlet üniversitlerinden tek camisi olmayan son üniversite Trakya Üniversitesi kaldı.

Rektör Erhan Tabakoğlu konuşma yaptı.

Konuşmasında ilk olarak vali ve protokolü selamlayan Tabakoğlu konuşmasında şunları söyledi:

7 yıldır görevdeyiz. Göreve geldiğimiz ilk andan itibaren bu üniversitenin niye camisi yok diye uğraştık. Çünkü devlet üniversitesi olup, camisi olmayan son Trakya Üniversitesi kaldı. Allah'a şükür üniversitenin kalbi denilen bir yerde arsa tespiti oldu. Tam 4 yıl önce temeli attık. 

Cami hayatın merkezinde olmalı. 

İlk mescid; Efendimizin S.A.V. Medine'deki Nebevi Mescidi. Burada evinin çok yakınındaydı. Bir ashab-ı suffa vardı. Eğitim verilen bir yerdi. Bundan sonra da İslamı yaymakta çok önemli roller oynadılar sahabeler. Aynı zamanda yönetim merkeziydi. Hayatın tam ortasındaydı cami. 

Sonra bu kültürü alan ecdadımız aslında Edirne'de çok güzel bir örnek gösterdi bize. 2. Beyazıd Külliyesi. Ortasında camisi var. Cami; inancı, istikameti, ruhu temsil ediyor. Hemen yanında hastanesi var. Hemen yanında medresesi var. Üniversitesi var. Hemen yanında karın doyurulacak bir imareti var. Misafirhanesi var. 

Günümüze kalmayan mehteranesi var. Sübyan mektebi var. Yani camiyi tam da hayatın ortasına koyarak bir külliye vakfıyla düşünmüş ecdadımız.

Şimdi bu bakış açısıyla da tam tıp fakültesinin karşısında, pozitif ilimlerin hemen yanıbaşında. İlahiyatın hemen yanıbaşında. Yurtların, kütüphanenin köşesinde. Yani tam da kalbi dediğimiz bir yerde başlayan bu camimiz Allah'ın izniyle gidiyor. 

​Yokuş yukarı çıkış bitti. Aşağı doğru iniyoruz. 

Pekçok zorluk yaşadık. İşte korona dönemi geçirdik. Deprem dönemi geçirdik. Ama elhamdülillah ilk kubbe oturdu. Bundan sonra sanki o yokuş yukarı çıkış bitti de inşallah aşağıya doğru iniyormuşuz gibi bir his var bende. Bundan sonra daha hızlı bitecekmiş gibi.

Bir farkındalık oluşturmak istedik. 

Hayırseverlere bir kapının var olduğunu, burada bir imkanın var olduğunu göstermek istedik. 

Sayın valimiz hem maddi hem de manevi olarak destekliyor. 

Sayın valimiz bize sahip çıktı. Çok teşekkür ediyoruz. Eksik olmasın. Bizzat burada olması onun büyük desteğidir. Hem maddi hem manevi destekleri var. Buraya gelipte bu cemiyete katılan bütün herkese şükranlarımı sunuyorum. İnşallah hayırlara vesile olmasını diliyorum. Saygılar dedi.

 

3 arsa birleşti. 

 

Daha sonra Trakya Üniversitesi Camii Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanı Rasim Özgün konuşmaya başladı. Konuşmasına protokolü selamlayarak başladı. Sözlerine şöyle devam etti:

Caminin yapım aşaması temel atılmasıyla başladı. Asıl önemlisi arsa temini gerekiyordu. Arsa temini sürecinde katkıları bulunan sayın Edirne Belediyesi, Milli Emlak Müdürlüğü ve Rektörlüğümüzün yardımlarıyla 3 arsa birleşti.

Hepsine teşekkür ediyorum. 9500 metrekarelik alanın 2700 metre net inşaat alanıyla başladık. 

Bodrum katla başlaması gerekiyordu. Bodrum katında çeşitli etkinlik alanları yapmayı planlıyoruz. Bir kısmını da namaz kılma alanı yapacağız. 

Toplam inşaat alanı 6.300 m². Birinci kat mahvel katı. 

Ne tüccara ne işçilere borcumuz yok. 

Bu zamana gelinceye kadar. Rektörümüzün de belirttiği gibi 2 yıl bir pandemi geçirdik. Bu dönemde para toplamak, yardım almak çok zor bir aşamaydı. Çok sıkıntılar çektik. Ama şu ana kadar hamdolsun ne tüccara ne işçilere bir borcumuz yok. 

Ağır gitti ama borcumuzu ödeyerek getirdik. Toplamda 14.700.000 lira harcandı. Bunun 4.500.000 lirası diyanet işleri başkanlığından geldi. Diğer kısmı da hayırsever vatandaşların sayesinde yapıldı. 41 yıllık Trakya Üniversitesi'nde rektörümüzün dediği gibi bir cami yoktu. Burada niyet edildi. Teşebbüs edildi. Bu cami ancak bir derneğin kurulmasıyla yürütülmelidir denildi. Çeşitli söylentilerden uzak kalması sebebiyle ve daha rahat bir para akışı sağlamak üzere edirnemizin saygıdeğer kişileri teklifte bulundular. 4 yıldan beri derneğimizle hizmet etmeye çalıştık. Kaba inşaat bitti. Kubbenin betonu atılarak bitti. 

Kuzey yönünde bayanlar tuvaleti güney yönünde erkekler tuvaletinin kubbeleri bitişiyle birlikte minarelere başlandı hayırseverlerin yardımlarıyla. 

Asıl ince işçilik var. Sayın rektörümüzün dediği gibi zirveye çıktık. Zirveye çıktık ama zirveden aşağı inmek ağır ve zor olacak. 

Caminin bitmesi için 110 milyon lira gerekiyor.

Tahmini olarak yaptığımız hesaplamada mermer işçiliği, taş işçiliği, ahşap, mihrap, minber, kürsü ve çevre düzenlemesi vs dahil yaptığımız kaba hesaba göre 110 milyon lira gerekiyor. Bunu da tabiki hayırseverlerin yardımıyla, katkılarıyla götürmek mümkündür.

Toplantı Sayın Valimizin himayesinde düzenlenmiş oldu. 

Bu vesileyle sayın valimizin himayesinde toplantı düzenlenmiş bulundu. Rektörümüz de bu yeri açtı. 

Acil kubbe için 10 milyon liraya ihtiyaç var. 

Davet edilen çok kişi vardı. Mazeret beyan ettiler. Gönlümüz sizinle. Üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız dediler. Buradan kendilerine teşekkür ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla duyuramadığımız çok kişiye duyuracağımızı düşünüyoruz.

Kubbenin yapımı için acil olarak 10 milyon liraya ihtiyaç var dedi.

 

 

Milletçe her duamız: Allah'ım sen bizleri ezansız, vatansız, bayraksız bırakma.

 

Edirne Valisi Yunus Sezer konuşmasına protokolü selamlayarak başladı. Konuşmasına şöyle devam etti:

Gerçekten de Anadolu'nun neresine giderseniz gidin dilimize pelesenk olmuş bir duamız var. Elimizi açtığımız zaman hep deriz. Allah'ım C.C. sen bizleri vatansız, bayraksız ve ezansız bırakma diye. Çünkü bu topraklar bu üçlemeyle yoğrulmuştur. Bir tarafta mili duygular, diğer tarafta dini ve manevi duygular. Tüm dünyanın gözdesi şeklinde yaşıyorsak bu üç duanın sayesindedir. Verilen emek ve şehitlerin sayesindedir. Bugün buraya gelmemizin sebeplerinden bir tanesi minarelerimizin ezansız kalmaması. Bizler burada toplanmışsak bu manevi duaya icabet etmek için bir araya gelmişiz. Ben bu vesileyle bu ulvi amaç için bir araya gelen ve bir araya getirilen sizleri öncelikle tebrik ediyorum. Allah hepinizden razı olsun.

Dört yıl önce başlamış bir süreç ve bu caminin harcında gördüğüm kadarıyla herkesin biraz katkısı var. Başta Rektörümüz, dernek yönetimimiz olmak üzere , davetlilerimizin. 

 

Allah herkese hayır yapmayı nasip etmez. Hayır da ancak nasiple olacak bir iştir. 

Ben şuna inanırım: Allah C.C. herkese hayır yapmayı nasip etmez. Hayır da ancak nasiple olacak bir iştir. Dolayısıyla insanın çok zengin olması, çok varlıklı olması onun aynı zamanda bir hayırsever olması anlamına gelmez. İnsan yaşantısı neyse onunla da karşılık bulur. Yani dinimizde de var. Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Öyle de dirilirsiniz diye. Biz ecdadımız bize neyi bıraktıysa ona talibiz. Öyle yaşamaya talibiz. İnşallah Allah bizi de bununla sual eder. Buraya sizin gelmeniz bile çok önemli. Üniversitemizin camisinin olmaması bizi gerçekten üzüyor. Gerçekten hüzünlendiriyor. Bunu bir an önce tamamlamak için hepimizin gayret etmesi gerekiyor. Hangi kapı çalınacaksa o kapıya gidelim. Camimizi bitirelim ve örnek bir cami külliyesiyle beraber. Allah C.C. bize de bunu nasip etsin yapacağımız girişimlerle beraber. Lütfen bu konuda hassas davranalım. Bu bahsedilen mebla çok yüksek bir rakam değil. Hayırseverlerimiz bölüm bölüm üstleneceklerdir. Yani birkaç işi biz kendimiz burada belirtmek istemiyorum ama halısından diğer konulara kadar biz de tanıdıklarımıza gideceğiz diyeceğiz burada sizin de hayrınız olsun.

 

Yüzyıllardır edilen dualarla yağan rahmet.

Cuma namazında geçen Eski Camiye gittik. Orada müezzinimiz ta Sarı Saltuk'tan başlayarak Anadolu topraklarında, Trakya'da emeği geçen herkese, caminin yapımında emeği geçen bütün padişahlara, mimarına hayır dualar ediyor. Her gece dua ediyor. Bundan daha güzel birşey olabilir mi? Kaç yüzyıl geçmiş halen daha insanlara rahmet yağıyor. Dolayısıyla hepimizin bu tür hayır işlerinde katkısı olsun. Gönlümüzden geçtiği şeklinde. 

​20 valimizi aradık. 20 ilde Cuma namazları sonrası yardım toplanacak. 

Rektör hocamız ne diyorsa biz onu yapacağız.

20 kadar ilimizi aradık. Valilerimizden istirham ettik. Cuma namazlarında yardım toplanacak inşallah. Onun prosedürlerini müftümüz takip ediyor. İnşallah camimizi bu şekilde tamamlayacağız. Onun dışında da tanıdığımız kim varsa yardım etmesi için ben kendim çalışacağım. 

Hayra harcanan mal eksilmez. 

İş adamlarımıza hitaben mal bu tür işlere harcandığında eksilmez. Daha da bereketlenir. Daha da çoğalır. Dolayısıyla iş adamlarımızın da yardımlarını eksik etmemelerini istirham ediyoruz. Aynı zamanda tanıdıkları varsa onları da bu yola seferber ederlerse onları da. Eksikler tamamlanır. İnşallah bizler de duamızı ederiz. Bu işleri yapanlara rahmet okuruz dedi. 

Daha sonra Vali Sezer protokole yönelerek konuklara yardım edecekler mi diye sordu. 

*Mimar Sinan vakfı kurucu başkanı Hasan Gümüş 1 milyon nakit yardımı yaptı.

*Ak Parti İl Başkanı Belgin İba; il teşkilatıyla, eğitim kurumlarıyla, yurtlarıyla, bireysel olarakta üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi.

*Bir iş adamı minberi yapacağını söyledi. 

*Mevlana Camii Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanı üniversite camisinin yapımına destek olmaya devam edeceklerini söyledi. 

Daha sonra Rektör Tabakoğlu, Vali Sezer'e caminin maketini gösterdi. 

Rektör Erhan Tabakoğlu, Vali Yunus Sezer ve protokol heyetine camii inşaatını gezdirdi.