3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI

3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI
3. ULUSLARARASI OSMANLI İZLERİ SEMPOZYUMU AÇILDI

Trakya Üniversitesi, Osmanlı Medeniyeti Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (OSMER) tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Osmanlı İzleri Sempozyumu 23 Kasım'da başladı.

Sempozyum sergi açılışıyla başladı.

Sanatçı İsmet Keten'in Osmanlı tuğraları ve Prof. Dr. Suphi Saatçi'nin "Kırk Çeşme Su Yolları" fotoğraf sergileri Balkan Kongre Merkezi fuaye alanında,  Edirne Valisi Yunus Sezer, Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu ve protokol üyeleri tarafından açıldı. Rektör Erhan Tabakoğlu Edirne Valisi'ne sergiyi gezdirerek bilgi verdi.

Daha sonra kongre salonuna geçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Trakya Üniversitesi'nin tanıtım filmi yayınlandı. 

OSMER Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Tülay Canıtez konuşma yaparak, 7 farklı ülkeden 40 bildiri elde ettiklerini anlattı. 

Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Mustafa Hatipler konuşmasında Osmanlı'nın çok büyük bir medeniyet olduğunu, ilim, fen, tıp, matematik, teknoloji, edebiyat, coğrafya, hukuk, din, mimar, sanatta çok ileri olduğunu anlattı.

Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu yaptığı konuşmada şunları kaydetti;

" Üniversite olarak Osmanlı Medeniyetini araştırmak için bir merkez kurduk. Osmanlı 600 yıl muhteşem bir medeniyet kurdu. Ordularıyla gittiği her yere çil çil kubbeler serpti. İşaretler, medreseler kurdu. Bir medeniyet inşa etti. Edirne'de doğmuş, büyümüş, buradaki medreselerde yetişmiş, balkanları, İstanbul'u fethetmiş Fatih'in çok güzel bir sözü var. "Hüner bir şehir bünyâd etmektir. Reâya kalbin âbâd etmektir." Anlamı; "Asıl marifet şehir kurmakla birlikte o şehirde yaşayanların kalbini şenlendirmektir. " Kim olduğuna bakmadan doyurmak, giydirmek. Herkesi mutlu etmektir. 

Şimdi Gazze'de yaşananları görünce Osmanlı'yı anlamanın daha da önemli olduğu ortaya çıkıyor. 

Pazartesi Makedonya eski cumhurbaşkanı Ivanov gelecek. Osmanlı'nın yahudi, müslüman, hıristiyanların yaşama kültürünü anlatacak. 

Kendi değerlerimizi bir hazine bulucu gibi tekrar tekrar bulmaya ihtiyacımız var. Bu toplantılarda yeni bilgiler öğreneceğiz." ifadelerini kullandı.

Edirne Valisi Yunus Sezer yaptığı konuşmada şunları kaydetti;

"Edirne'yi gezmek aslında Osmanlı Medeniyetinin çekirdeğini görmek gibidir. Her alanda bizim gururumuzu okşayan eserlerle karşı karşıyayız. Ve bunlar günümüze kadar yaşamış. İnşallah yaşamaya da devam edecekler. Beyazıd Külliyesi 1480'li yıllarda yapıldı. Bugün hâlâ üniversitemiz bünyesinde hizmet veriyor. O dönemlerde orada akıl hastaları musikiyle tedavi edilirken, Avrupa'da akıl hastaları diri diri yakılıyordu. Medeniyetimizle ne kadar gurur duysak o kadar az olur. Çünkü bizim medeniyet anlayışımız insanları yaşatmak üzerine. Bir canlı varsa canlı değerlidir. Bu kuşta olsa, karınca da olsa sokak hayvanlarını hayvanlarını yaşatma üzerine vakıf medeniyeti temelleri üzerine kurulmuş bir medeniyettir. 

Dışarıda Suphi hocanın su yollarıyla ilgili sergisini gezme imkanı bulduk. Asırlar önce böyle bir anlayışla, böyle bir mimariyle, böyle bir zerafetle su yollarının yapılması gerçekten şu an bile tasavvuru zor bir meseledir. Biz önce neye sahip olduğumuzu şu anki nesiller olarak ve gelecekteki nesiller olarak ne tür bir hazine üzerinde bulunduğumuzu farketmemiz lazım. Malesef farkedemiyoruz. Medeniyet dediğimiz yüz yılda oluşan bir kavram değildir. Medeniyet dediğimiz asırlar boyunca birikim sonucu oluşur. Şimdi yaşadığımız, bize medeniyet olarak sunulan bu yüzyılda geleceğe bırakacağımız ne var? Bundan birkaç asır sonra gelecek nesiller geriye dönüp baktıkları zaman ne görecekler? Ne bulacaklar? Yüzyılda iki tane dünya savaşını görecekler ve milyonlarca insanın katledildiğini görecekler. Ve yine insanların açık hava cezaevi dediğimiz alanlarda canlı canlı katledildiğini görecekler. Afrika'da ve birçok yerde insanların açlıktan öldüğünü görecekler. Ve bir tüketim topluluğunu görecekler. İnsanların sadece kendisinin faydalandığı ve kendisiyle beraber biten bir hayatı, geriye bıraktığı hiç bir tarihi ve medeniyet anlayışını göremeyecekler. Onun için bizlerin kendimize hedef olarak koymamız gereken bir amacımızın, bir düsturumuzun olması gerekir. Bunu da daha çocuk yaşlarda bir ukte olarak geleceğe taşımamız gerekiyor. Rahmetli Cemil Meriç'in söylediği gibi; "Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayan köprü kurmak ve taşımak gerekiyor. " ifadelerini kullandı.

Daha sonra Osmanlı bestekar sultanları müzik dinletisi konseri verildi. 

Konserin ardından Rektör Erhan Tabakoğlu konser veren sanatçılara belge takdim etti. 

Prof Dr. Suphi Saatçi konuşma yaptı. Konuşmasında şehre suyun çok zor şartlarda ve çok maliyetli olarak getirildiğini. Kanuni Sultan Süleyman'ın gerekirse kendisine ait tüm servetini suyun getirilmesi için harcayabileceğini söylediğini anlattı.