VALİ YUNUS SEZER' İN 100. YIL RESEPSİYONU

VALİ YUNUS SEZER' İN 100. YIL RESEPSİYONU
VALİ YUNUS SEZER' İN 100. YIL RESEPSİYONU
VALİ YUNUS SEZER' İN 100. YIL RESEPSİYONU
VALİ YUNUS SEZER' İN 100. YIL RESEPSİYONU
VALİ YUNUS SEZER' İN 100. YIL RESEPSİYONU
VALİ YUNUS SEZER' İN 100. YIL RESEPSİYONU
VALİ YUNUS SEZER' İN 100. YIL RESEPSİYONU

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyetimizin 100. Yılı münasebetiyle, Edirne Valisi Yunus Sezer ve eşi Canan Sezer resepsiyon düzenledi. 

 

Vali Yunus Sezer ve eşi törene gelen tüm konukları girişte karşıladı. 

 

Devlet adamlarının, kaymakamların, rektörün, emniyet müdürünün, jandarma ve garnizon komutanlarının, belediye başkanlarının, siyasi parti başkanlarının, şehit aileleri, yardım ekiplerinin ve birçok STK ve sendika temsilcilerinin katıldığı resepsiyon saygı duruşunun ardından İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.

 

Vali Yunus Sezer yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

 

Bu güzel şehirde, bu kadim şehirde, serhat şehrimiz Edirne’de yaşayan çok değerli hemşehrilerim; Edirne’de çok bayram kutlanmıştır, çok törenler yapılmıştır. Ama bugün, çok özel bir kutlama için, yüz yılda bir gelen bir gün için, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını, şanına yakışır şekilde kutlamak için bir aradayız. Teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

 

Üç yüz yıl savaşlarla, isyanlarla yok olan bir imparatorluktan geriye acı, hüzün ve kaybettiklerine özlem kalmıştı. Ama bizi biz yapan millet olma bilincini, o büyük ruhu, hürriyete olan inancı, aşkı hiçbir zaman yitirmediler.

 

Yurdun dört bir yanı işgal altındayken dahi başlar dik o büyük medeniyetten aldıkları ilhamla bu mübarek topraklara islamın son kalesine namahrem eli değdirmemeye yemin ettiler.. Bizim için cumhuriyetin anlamı bambaşkadır. Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum diyen kararlıktır cumhuriyet, kendilerine biçilen kaderi kabul etmeyip tek çarığı ile cepheye koşanların ülküsüdür cumhuriyet. Yavrucağını kına yakarak vatana kurban gönderenlerin fedakarlığıdır cumhuriyet. İstanbul da düşman gemilerine bakıp geldikleri gibi giderler diyen iradedir cumhuriyet. Daha on üçünde, on beşinde cepheye gidip bir daha dönmeyen on beşlilerin göğsünde yeşeren çınardır cumhuriyet. Burası Türk ve Müslüman toprağıdır deyip Trakya paşaeli müdafaa-i hukuk cemiyetini kuran Edirne’dir cumhuriyet! Büyük taarruzda inşallah zafer bizimdir diyen inançtır cumhuriyet.

 

Kıymetli hemşehrilerim, evet bu inanç ancak şu veciz sözlerle ifade edilebilir. “Ecdadımızın bizi seyreden ruhuna yemin ediyoruz. Bugün kolları kesilmiş olan Türk’ün kalbi eski cesaretini ve şecaatini kaybetmemiştir. Eski tarihimizin, bu muazzam minarelerimizin, bahşettiği tarihimizin en asil ve en büyük vakarımızı unutmayacağız. Bugün bu milletin bir ferdi olduğum için hissettiğim gururun tarifi imkânsız. Bugün her fırkadan, her fikirden, her itikattan vatanın her sathından gelen şiveleri, kıyafetleri farklı insan, tek bir kalp ve tek bir vücut olmuştur. Bugün inandım, bu millet istiklalini söke söke alacaktır.”

 

Aynı ruh aynı heyecanı hiç kaybetmedik milleti ve devleti tehlikede görünce tek yürek olduk, Mehmetçiğimizi görünce göğsümüz kabarıyor, şehitlerimiz için bütün analar ağlıyor. Biz bugün cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutluyoruz. Ama biliyoruz ki bu kutlamalar bizden sonrada sonsuza kadar devam edecektir. Hani bazen bir varlığımız, evimiz, arabamız, bir kazadan kurtulduğunda “helal parayla kazanılmış” deriz ya, işte bu cumhuriyet helal kazanılmış bir cumhuriyettir. Bu bayrak bu millete helaldir, bu vatan bu millete helaldir. Çünkü yeryüzünde hiçbir toprağa bu kadar bedel ödenmemiştir. Şehitlerin kanıyla sulamamıştır. İşte onun için burası vatandır canda öte candır ve ilelebet payidar kalacaktır.

 

Bugünden sonra bize düşen, yüz yaşındaki bu emaneti, ikinci yüzyılda daha yükseğe taşımaktır. Sayın cumhurbaşkanımızın ikinci yüzyıl vizyonu olarak ortaya koyduğu Türkiye yüzyılı, önümüzdeki dönemin parolasıdır. İnşallah bu ülke, her alanda zirveye oynayacak, hem kendi insanına daha yüksek bir hayat standardı sağlayacak, hem de insanlığa yeni bir umut olacaktır.

 

Edirne, alelade bir şehir değildir. Bu şehir, Osmanlı’nın ikinci başkenti, Fatih Sultan Mehmet’in doğum yeri, İstanbul’un fethinin bütün zeminini hazırlayan, köklü medeniyetimizin bütün izlerini taşıyan ve altında büyük deha Mimar Sinan’ın silinmez imzası olan bir şehirdir. İnanıyorum ki Edirne’miz de tüm bu birikimiyle, turizm potansiyeliyle, tarımıyla, ticaret kapasitesiyle, sanayisiyle, Türkiye Yüzyıl’ına güçlü bir imza atacaktır.

 

Ben bu vesileyle, her birinize tekrar teşekkür ediyor, güzel cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu ülkeye, bu bayrağa emeği geçmiş, kurtuluş mücadelesi vermiş, bağımsızlık mücadelesi vermiş, kan ve alın teri dökmüş bütün büyüklerimizi, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla yad ediyorum.

 

Son söz vatana. Milyonlarca kahraman evladının omuzlarında yaşayan aziz ve mübarek vatan, sen bu eşsiz sayısız kahraman evlatlarınla haklı olarak övün. Sahibi bulunduğun ateşli Türk gençliği senin fedakâr korucularındır. Bu eşsiz kahramanların gölgesinde sen ebediyen payidar olacaksın.

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun! dedi.

 

Konuşma bittikten sonra pasta kesimi yapıldı.

Vali Yunus Sezer ve eşi Canan Sezer, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Berat Acar ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan Cumhuriyet'in 100. yılına özel hazırlanan pastayı kesti.

 

Edirne Valisi Yunus Sezer’in konuşmasının ardından Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu sanatçıları konser verdiler.

 

 Vali Yunus Sezer ve eşi Canan Sezer, kabul törenine katılan tüm misafirlerin masalarını tek tek dolaşarak tüm konuklar ile yakından ilgilendi.

Hep beraber dalgalandırılan ay yıldızlı Türk bayrağımız eşliğinde İzmir Marşı okundu. 

Yoğun katılımın olduğu gece ihtişamlı havaifişek gösterisiyle sona erdi.