Ana-babaya Karşı İyi Davranmak

Ana-babaya Karşı İyi Davranmak

Ana-babaya Karşı İyi Davranmak

Biz insana ana-babasına iyi davranmasını vasiyet ettik.

Dünyada Allah (c.c) ve Peygamberimiz (SAV)'e inanan , iman sahibi herkesin öldükten sonra gitmek istediği yer cennettir. 
Cennete girmeye nail olabilmek için ise insanoğlunun Allah (c.c)’un kurallarına uygun yaşaması gerekir.
Rabbimiz (c.c) rızasını kazanmak için çabamızı göstermenin bir yolu da anne ve babamıza gösterdiğimiz saygı ve onlara karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmektir. Öyle ki Rabbimiz “Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını vasiyet ettik! Çünkü anası, onu nice sıkıntılara katlanarak (karnında) taşımıştır. 
(Lokmân, 14) buyurmuştur. 
‎وَوَصَّيْنَا ٱلْإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيْهِ حَمَلَتْهُ أُمُّهُۥ وَهْنًا عَلَىٰ وَهْنٍ وَفِصَٰلُهُۥ فِى عَامَيْنِ أَنِ ٱشْكُرْ لِى وَلِوَٰلِدَيْكَ إِلَىَّ ٱلْمَصِيرُ
Ve vassaynel insâne bi vâlideyh(vâlideyhi), hamelethu ummuhu vehnen alâ vehnin ve fisâluhu fî âmeyni enişkurlî ve li vâlideyk(vâlideyke), ileyyel masîr(masîru).
İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi, onu her gün biraz daha güçsüz düşerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. (İşte onun için) insana şöyle emrettik: “Bana ve anne babana şükret. Dönüş banadır.
Bu ayette de gördüğümüz gibi anne ve babamız bize verilen büyük nimettir. 

Anne-babaya karşı gelen evlat cennetin kokusunu alamaz
“Cennetin kokusu beş yüz senelik mesafeden hissedilir. (Fakat buna rağmen) anne-babaya karşı gelen evlât ile sıla-i rahmi kesen kimse, onun kokusunu alamaz.” (Taberânî

Anne-babanın rızasını almayan Peygamber Efendimiz'in(asm) bedduasına dâhil olur 
“Nebî (asm): “Burnu yere sürünsün (rezil rüsvay olsun). Burnu yere sürünsün. Burnu yere sürünsün.”dedi. “Kimin ya Resulullah?”diye sorulunca: “İhtiyar ana-babasına yahut da onlardan birine gereken hizmeti yapamayarak, cennete giremeyen kimsenin.”dedi.” (Müslim) “Cebrail (as) Hz. Peygambere (asm) gelerek dedi ki: “Ya Muhammed! Anne-babasından biriyle beraber olup da onun rızasını kazanmadan ölüp, cehennemlik olan kimseyi Allah rahmetinden uzaklaştırsın.”diye beddua etti ve: “Âmin de” diye buyurdu. Ben de: “Âmin” dedim.” (Taberânî, İbn-i Hıbban) 

Yaşlı kadın kalça kırığından. Tedavi olduğu hastanede aylar süren.
Tedavisi tamalanmıştır. Durumu oldukça iyidir.
Sabah doktoru gelip artık iyisiniz sizi taburcu 
ediyorum der.
Ve oğlunu arar.
Anneniz gayet iyi bugün çıkarabilirsiniz der oğluna. Oğlu durumu eşine açar.
Yaşlı kadının gelini eşine evimizde yer yok.
Annen kendi evinde düştü en iyisi onu
bir huzur evine yerleştirelim der ve beraberce hastaneye gelirler.
Yaşlı Anne evine gidecek olmanın sevinciyle hayel kurar. Hatıraları vardır evinde.
Oğluyla gelinide gelmiştir.
Oğlu Anne seni iyi gördüm lakin bu durumda seni eve götüremem.
Senin için bir Huzur evi ayarladık der.
Kadıncağız öyle üzülürki.
Oracıkta komaya girer ve Vefat eder.

Yaşlı kadının Doktoru.

RAPORUNDA ÖLÜM SEBEBİNİ YAZAR.
—KALÇA KIRIĞINI TEDAVİ ETTİM.
LAKİN GÖNÜL KIRIKLIĞINA ÇARE BULAMADIM. 
Rabbim ebeveynlerine itaat eden, gönüllerini kırmayan hayır dualarını alanlardan eylesin.
KABENİN KOMŞUSU