AHMET BARAN YAZGAN'IN 5 ARALIK DÜNYA KADIN HAKLARI GÜNÜ MESAJI

AHMET BARAN YAZGAN'IN 5 ARALIK DÜNYA KADIN HAKLARI GÜNÜ MESAJI

 

 

CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, yaptığı basın açıklamasıyla Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesinin 89. Yıldönümünü kutladı. Milletvekili Yazgan: "1934 yılında Türk kadınlarına Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı" verilmesinin ardından bu kazanım dünyada 5 Aralık, "Dünya Kadın Hakları Günü" olarak gururla kutlanmaktadır. Kadınlar, 5 Aralık 1934 yılında aldıkları bu hak ile, sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal olarak yasa önünde erkeklerle eşittir. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde sosyal haklarını diğer dünya kadınlarından çok önce elde eden, emeğin ve özverinin simgesi olan tüm kadınlarımızın "Kadın Hakları Günü"nü ve 85. yılında "Seçme Seçilme Hakkını elde etmesini kutluyor, yaşamın her alanında eşit ve adil koşullarda yer almasını, kadına karşı şiddetin ve cinayetlerinin son bulmasını ve şiddet uygulayanlar ile katillere gerekli cezanın verilmesini diliyoruz." dedi.

 

Milletvekili Yazgan, yazılı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

 

Bizler, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde birçok gelişmiş ülkeden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkını kazandık.

 

Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekilinin 5 Aralık 1934'te meclise sunduğu, kadınların milletvekili seçme ve seçebilme hakkını içeren yasal düzenleme; 258 milletvekilinin tamamının oylarıyla kabul edildi. Bu yasal değişiklikle birlikte Türkiye'de kadınlar, demokrasinin beşiği sayılan birçok Avrupa ülkesinden çok daha uzun zaman önce bu yasal hakka sahip oldular.

 

Başbakan İsmet İnönü o tarihte yaptığı Meclis konuşmasında şöyle diyordu: "Bir memleketteki, yurdun her tarafı istilâya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar. Elbette bu mevcudiyetlerin yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır. Türk inkılâbı denildiği vakit, bunun, kadının kurtuluş inkılābı olduğu beraber söylenecektir."

 

Kadınlar, eşit yurttaşlık kimliğine sımsıkı sarılarak 1935 yılında gerçekleşen seçimlerde sandıklara koşup oy kullandılar. Seçim sonucunda 17 kadın milletvekili Meclis'e girdi. 1936 yılında yapılan ara seçimle birlikte kadın milletvekili sayımız 18'e yükseldi. O zamanki parlamenter sayımıza göre bu oran yüzde 4,6'ya denk geliyordu ve parlamentoda kadın temsil oranı açısından dünyada ikinci sırada yer alıyorduk. Bu bir devrimdi...

 

Gelinen noktada ülkemiz kadınların siyaset alanındaki temsiline dair 1935 yılındaki

durumunun çok gerisindedir. Şüphesiz ki bu perçinleyen mevcut durumda kadınlara toplumsal ve siyasal yaşamda ikinci sınıf muameleyi layık gören, kadının birincil görevini annelik ve ev hanımlığı olarak tanımlayan, erkek egemen aile yapısına

mahkum bırakan, kadınların korunmasıyla alakalı en temel hakları içeren "İstanbul Sözleşmesi'ne" dahi karşı çıkan iktidar sahipleridir. Güçlü toplum, toplumun yarısını dışlayarak var olamaz.

 

Gerek üretimde gerekse yönetimde kadınların önüne çıkarılan her türlü camtavanı parçalamak için Ulu Önder Atatürk'ün gösterdiği çağdaş, eşit, laik ve özgür Türkiye hedefiyle hareket etmeye devam edeceğiz. Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı Verilişinin 89. Yıldönümünü ve Dünya Kadın Hakları Gününü bu duygularla gönülden kutluyorum.