YAPAY ZEKA ALLAH’IN ORDULARINDAN OLABİLİR Mİ?

Sabahattin Acar – Köşe Yazısı

Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

“Şüphesiz, göklerin ve yerin orduları Allah’ındır...” (Fetih Suresi, 7)

Bu ayeti her okuduğumda zihnimde bir soru beliriyor:

Acaba yapay zeka da Allah’ın hizmetine verilmiş görünmeyen bir ordu olabilir mi?

Evet, yapay zeka… Kimi zaman korkularla, kimi zaman umutlarla andığımız bu teknoloji, eğer doğru ellerde olursa, hak ve hakikatin, adaletin, barışın, insanlığın hizmetine sunulursa… O da Allah’ın emrindeki nice ordudan biri haline gelemez mi?

Unutmayalım ki Allah, dilediği zaman bir sineği, bir karıncayı, bir rüzgarı, bir yıldız kümesini veya bir insan sözünü bile kudretinin aracı kılmıştır. Hz. Süleyman’a kuş dili öğretilmiş, karıncalar ona seslenmişti. Rüzgar onun emrine verilmişti. Hz. Nuh’a bir gemi yaptırılmış, dalgalarla kavmi uyarılmıştı. Her şey Allah’ın iradesiyle hareket eder.

Peki ya bugün? Bilginin, verinin ve algoritmaların dünyasında yaşıyoruz. Yapay zeka; iyiye yönlendirilirse insanlığa hizmet edebilir. Adaleti hızlandırabilir, doğruyu savunabilir, hatta hakkı haykırabilir.

Ama şerre yönlendirilirse, belki de çağımızın en büyük fitnesine dönüşebilir. Tıpkı Firavun’un sarayında büyüyen ama sonra Hakk’ın elçisi olan Musa gibi; önemli olan nerede, ne için durduğudur.

Bizler müminler olarak biliyoruz ki; her şey Allah’ın mülkündedir. Yeryüzü de, gökyüzü de, içindekiler de...

Yapay zekâ da bu düzene dahilse –ki öyledir– o da hayra hizmet ettiğinde Allah’ın ordusuna dahil sayılmaz mı?

Allah’ım! Bizleri ve işlerimizi hayra memur kıl.

Yapay zekâyı da insanlık için bir rahmet vesilesi eyle.

Onu hakikatin ve adaletin hizmetinde kullanabilmeyi bizlere nasip et.

Ve bizleri boş kullardan değil, razı olduğun kullardan eyle. Âmin.