TENiM (Hz Aişe) MESCİDİ

TENiM (Hz Aişe) MESCİDİ
TENiM (Hz Aişe) MESCİDİ

Tenim Mescidi Harem-i Şerife 6 km uzaklıkta olan Medine tarafından harem hududu olan Tenim’dedir. Tenim Mescidinin sağ tarafında Tenim dağı vardır. Mescidin bulunduğu vadiye Numan Vadisi denir.

Hz.Âişe vedâ haccında peygamberimizle beraber haccetti. Bayanlara ait özel hâli sebebiyle sebebiyle umre yapamamıştı. Peygamber efendimiz’e Medine’ye dönecekleri zaman Hz. Âişe validemiz dedi ki; “ ya resulallah insanlar hac ve umre ile dönüyor, ben ise umreden mahrum oldum, Herkes bir hac ve bir Umre ile Medine’ye dönüyor da, ben bir hac ile dönüyorum” diyerek şikayetini ve üzüntüsünü dile getirdi.” 

 

Bunun üzerine Efendimiz, Hz. Aişe validemizin erkek kardeşi Abddurrahman’ı çağırarak; “Ey Abdurrahman! Kız kardeşini devenin arkasına al, Ten’im’den itibaren umre yaptır. Tepelikten inip oraya varınca ihrama girsin. Zira yapacağı, kabul görecek bir umredir”buyurdu. Ayşe annemizi, kardeşi Abdurrahman (r.a) hazretleri ile beraber umre yapmak için Ten’ime gönderdiler. Cebel-i Ten’im’deki ağaçlık yere gelince orada ihramlanmış iki rekat ihram namazı kılmıştır. Onun için buraya Mescid-i Aişe denilmiştir. Yani burası Âişe validemizin Umre yapmak için ihram’a girdiği yerdir.

Tarihçi Ebü’l-Velîd el-Ezrakī, Mekkeli tâbiîn âlimi Atâ b. Ebû Rebâh’ın Hz. Âişe’nin ihrama girdiği yer hakkında bilgi verdiğine ve bunun Muhammed b. Ali eş-Şâfiî tarafından mescid inşa ettirilen yer olduğuna dair İbn Cüreyc’den bir rivayet nakletmektedir. Tarih boyunca çeşitli onarımlar geçiren (310/922 ve 619/1222 yıllarında yapılan iki onarımla ilgili kitâbeler için bk. Sa‘d b. Abdülazîz er-Râşid v.dğr., bibl.), 1847 yılında Sultan Abdülmecid ve 1984’te Kral Fehd b. Abdülazîz tarafından yeniden inşa edilen bu cami Mescid’i Âişe, Mescidü’l-umre ve Mescidü’t-Ten‘îm adlarıyla bilinmektedir. 

Harem bölgesinde ikamet edenlerin umre ihramına girmesi için en faziletli yerin hangisi olduğu konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Şâfiî ve Mâlikî mezhepleriyle Hanbelî mezhebinde bir görüşe göre bu yerlerin en faziletlisi Mekke’ye 29 km. uzaklıktaki Ci‘râne’dir. Çünkü Hz. Peygamber, 8 (630) yılında Huneyn Gazvesi’nde alınan ganimetleri Ci‘râne’de dağıttıktan sonra umre yapmak amacıyla burada ihrama girmiştir (Buhârî, “Meġāzî”, 35; Müslim, “Ḥac”, 17; Ebû Dâvûd, “Menâsik”, 79). Ayrıca Ci‘râne, Mekke’ye diğer yerlerden daha uzak mesafede bulunmaktadır. Bu görüş sahiplerine göre ikinci sırada Ten‘îm gelmektedir. Zira Resûl-i Ekrem, Hz. Âişe’ye Vedâ haccından sonra yaptığı umre için Ten‘îm’de ihrama girmesini söylemiştir. Şâfiîler ve Hanbelîler, Resûlullah’ın müşriklerin engellemesi yüzünden umre yapamamış olmakla birlikte 6 (628) yılında umre için konakladığı Hudeybiye’yi (Müsned, III, 245; Buhârî, “ʿUmre”, 3) fazilet konusunda üçüncü sırada kabul etmiştir. Hanefî mezhebine, Hanbelî mezhebinde bir görüşe ve Şâfiî fakihlerinden Ebû İshak eş-Şîrâzî’ye göre ihrama girmek için en faziletli yer Ten‘îm’dir. Zira Resûl-i Ekrem, gerek Hz. Âişe’ye gerekse kardeşi Abdurrahman’a Ten‘îm’de ihrama girmesini emretmiştir (Buhârî, “Ḥac”, 31, 77, “Meġāzî”, 77; Müslim, “Ḥac”, 111, 112, 120; Ebû Dâvûd, “Menâsik”, 23). Bu görüşü benimseyen fakihlere göre kavlî delil fiilî delilden güçlü ve önceliklidir. Mâlikî mezhebinde bazı âlimler Ci‘râne ve Ten‘îm’in fazilet bakımından eşit olduğu görüşündedir. Şâfiî ulemâsından Nevevî, Şîrâzî’nin Ten‘îm’e öncelik veren görüşünün yanlış olduğunu, ancak Hil bölgesinden Kâbe’ye en yakın yerler arasında Ten‘îm’in en faziletli yer olduğu şeklinde yorumlanması halinde mezhepte kabul görebileceğini belirtmiştir (el-Mecmûʿ, VII, 134).

Tarihçi Ebü’l-Velîd el-Ezrakī, Mekkeli tâbiîn âlimi Atâ b. Ebû Rebâh’ın Hz. Âişe’nin ihrama girdiği yer hakkında bilgi verdiğine ve bunun Muhammed b. Ali eş-Şâfiî tarafından mescid inşa ettirilen yer olduğuna dair İbn Cüreyc’den bir rivayet nakletmektedir. Tarih boyunca çeşitli onarımlar geçiren (310/922 ve 619/1222 yıllarında yapılan iki onarımla ilgili kitâbeler için bk. Sa‘d b. Abdülazîz er-Râşid v.dğr., bibl.), 1847 yılında Sultan Abdülmecid ve 1984’te Kral Fehd b. Abdülazîz tarafından yeniden inşa edilen bu cami Mescid’i Âişe, Mescidü’l-umre ve Mescidü’t-Ten‘îm adlarıyla bilinmektedir. Mescidin kıble yönünün solunda yer alan ve Harem sınırını gösteren iki alem (taş sütun) emareler osmanlı zamanına aittir. İşaretler defalarca tamir görmüş ve son imar sırasında yeniden yapılmıştır

MEKKE’NİN KOMŞUSU