MUS’AB BİN UMEYR

MUS’AB BİN UMEYR
EMİYRA BAYRAK KABENİN KOMŞUSU
MUS’AB BİN UMEYR

HABER: EMİYRA BAYRAK

Abdüddaroğullarında yetişen ve yakışıklığı ile meşhur olan Musab bin Umeyr, şık giyinimi ve sürdüğü kokularla meşhur birisiydi. Mekke ahalisi onu güzel kokusuyla tanırdı. Peygamberimiz aleyhisselam’ın azadlı kölesi Zeyd ona İslam’ı tebliğ etmiştir. O da bu tebliği kabul ediyor ve Müslüman oluyor.

 

Mus’ab Bin Umeyr (ra); 585 yılında, Kureyş’in zengin bir ailesinde Mekke’de dünyaya gelmiştir. Babası Umeyr, annesi Hünas binti Malik’tir. 3 kardeş olan ailede en çok Mus’ab Bin Umeyr ile ilgilenilir, onun üzerine düşülürmüş. Bunun nedenlerinden biride Musab’ın Mekke’nin yakışıklı, eli yüzü düzgün, zeki, güzel konuşan bir çocuk olmasıdır.

Zenginlik içerisinde büyüyen Mus’ab genç yaşlarında fiziğiyle dikkat çeken yakışıklı bir genç olmuştur. Mekke’deki en güzel kızlar Mus’ab (ra) ile evlenmek için can atarlardı.

Mus’ab Bin Umeyr’in müslüman oluşu

Mus’ab (ra) aynı zamanda zeki biriydi. Zeki olduğundan, putların bir fayda veya zarar getirmeyeceğini bilir ve onlara tapılmasından, onlardan medet umulmasından nefret ederdi.

Habbab b. Eret (ra) İslamiyet’i Mus’ab’a (ra) anlatıyordu. Mus’ab (ra) o zamanlar 25 yaşlarındaydı. Mus’ab, Habbab’a “Muhammed nerede¸ beni oraya götür.” dedi. Habbab b. Eret ise; “Seni ona götüreceğim ama şimdi değil, öğlen vakti sen Safa Tepesi’nde Erkam b. Erkam’ın evine gel.” dedi.

Mus’ab Bin Umeyr, Peygamber Efendimiz’in (sav) İslamı anlattığı Erkam bin Erkam’ın evine gitti. Mus’ab, Resulullah’ı (sav) görür görmez şehadet getirerek hemen orada Müslüman oldu.

Mus’ab Bin Umeyr’in annesi ona çok düşkündü, fakat müslüman olduğunu öğrenince işler değişti. Mus’ab’ı çok seven o ailesi oğullarına eziyet etti, dininden dönmesi için evlerindeki bir mahzene hapsetti ve günlerce aç susuz bıraktı. Bunlara rağmen Mus’ab bin Umeyr, sabır göstererek asla dininden dönmedi.

Mus’ab Bin Umeyr’in hayatı birden değişti, islamiyeti kabul ettiğinde eski zenginliğin yerini fakirlik almıştı.

Habeşistan’a hicret

Müslümanlığı seçen Mus’ab Bin Umeyr Mekke’deki hayatında çok fazla sıkıntı ve işkenceye maruz kaldı. Bu nedenle Habeşistan’a hicret etmek için Peygamber Efendimiz’den (sav) izin istedi.

615 yıllarında Habeşistan’a hicret etti. Habeşistan’da bir süre kaldıktan sonra Mekke’nin ileri gelenlerininde Müslüman olduğu öğrenciğince Mekke’ye geri döndü.

İlk öğretmen Mus’ab Bin Umeyr

İslamiyet giderek yayılınca Medineliler’den bazı müslümanlar Resulullah Efendimiz’e (sav);

“Ya Resûlallah! İçimizde, İslamiyet açıklandı ve yayılmaya başladı. Halkı Allahın Kitâbına davet edecek, Kur’ân-ı kerîmi okuyacak, İslâm dînini anlatacak, İslâmın sünnet ve emirlerini aramızda ikâme edecek, yerleştirecek, namazlarımızda bize imâmlık yapacak bir kimse gönder” diye mektup yazdılar. 

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sav) Mus’ab bin Umeyr’i, Medine’ye gönderdi ve ona şöyle dedi;

“Medînelilere Kur’ân-ı kerîm okumasını, İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğretmesini, namazlarını kıldırmasını” emretti. Mus’ab bin Umeyr Medine’ye gitti ve orada insanlara dinlerini öğretmeye başladı. Mus’ab Bin Umeyr’in hayatı, nezaketi ve güzel ahlakı ile herkesi İslam’a bağlayarak çok kişinin Müslüman olmasını sağladı.

 

Mus’ab Bin Umeyr’in şehit olması

Uhud savaşına katılan Mus’ab bin Umeyr (ra) Peygamberimizin yanından ayrılmayarak saldıranlara karşı O’nu koyuyordu. Peygamberimizi koruyan Mus’ab Uhud savaşında şehit oldu. Hatta Mus’ab bin Umeyr zırh giydiği zaman, Peygamberimize benzediği için şehit olunca müşrikler Peygamberimizi öldürdüklerini zannetmişlerdi.

 

Mus’ab bin Umeyr şehit olup defnedilecekken kefen olarak bir şey bulunamamıştı. Mekke’nin en zengin ailelerinden birinin çocuğu olan Mus’ab bin Umeyr’in örtünecek bir kefeni bile yoktu.

O olay onun müslüman olmasına vesile olan Habbâb bin Eret şöyle anlatıyor;

“Mus’ab bin Umeyr, Uhud’da şehit edilince, kendisini saracak kısa bir hırkadan başka bir şey bulunamadı. Hırkayı baş tarafına çektik, ayakları açıldı. Ayaklarına çektik, baş tarafı açıldı.

 

Resûlullah (sav) bize: 

“Onu baş tarafına çekiniz! Ayaklarını otlarla kapatınız!” Diye buyurmuştu 

 

Mekkenin en zengin ailesinin delikanlısı tüm kıyafetleri elmas  ve zümrütlerle işlenen, Mus’ab bin umeyr uhud savaşında şahadet şerbetini içmiş onu saracak kefen bile kalmamış ayakları otlarla sarılmıştı . 

Rabbim kalplerimizi dünya sevgisinden uzak etsin ruhlarımıza sükunete, imanımızı kemaliyete eriştirsin inşallah amin amin.

KABE’NİN KOMŞUSU