MUKADDES TOPRAKLARIN ÜÇ KADIN HİZMETKARI

 MUKADDES TOPRAKLARIN ÜÇ KADIN HİZMETKARI
EMİYRA BAYRAK KABENİN KOMŞUSU

Zemzemi İbrâhim aleyhisselâmın hanımı Hazreti Hâcer bulur. Harun Reşid'in eşi Zübeyde Hatun, Mekke'ye su yolları döşetir. Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın kızları Mihrimah Sultan kemerler yaptırır, yeni su yolları kurar, kuyular açtırır mevla kendilerinden razı olsun . 

Yerini İbrâhim aleyhisselâmın hanımı Hâcer validemizin bulduğu zemzem kuyusu, 4 bin yıldır hiç kesilmeden, eksilmeden insanları besliyor. Zemzemin Müslümanlarla buluşmasında üç kadının hizmetleri bulunuyor. Hâcer validemiz suyu bulur, Abbasi Hükümdarı Harun Reşid'in eşi Zübeyde Hatun, Miladi 780 yılında 40 km uzunluğunda kendi adıyla anılan bir su yolu yaptırır, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın kızları Mihrimah Sultan, Mimar Sinan'a bu su yolunu tamir ettirir ve "Mekke Su Yolu"nu yaptırır. Sonra gelen Osmanlı padişahları da bu hizmete yenilerini dahil eder.Harun Reşid'in hanımı Zübeyde Hatun saliha bir kadındır. Gördüğü garip bir rüyanın güzel bir yorumu üzerine Mekke-i mükerremeye Haneyn tarafından su getirtir. Mekke'den Arafat'a kadar su kanalları döşetir. 
Mekkeya hac vecibelerini yerine yçgetirmeye gelen hacılar arafat ve müzdelife daglarının yükseklerindeki bu su kanallarında görmüş ola bilirker .
Müzdelife yoluyla ulaşan su, mukaddes beldedeki çeşmelerden akar. Sultan, hacca gelen misafirlerin su ihtiyacını karşılamak için yüzbin altın harcar. 


Osmanlı sultanları yaşamları boyunca cami, külliye, misafirhane, çeşme gibi birçok eser yaptırmışlar ve bunların bir kısmını da vakıflaştırarak ölümsüz hale getirmişlerdi. Bu sultanlardan biri de Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihmimah Sultan’dı. Mihrimah Sultan Üsküdar ve Edirnekapı’da yaptırdığı cami ve külliyeler ile büyük hayır işlerinde bulunmuştu.
Mihrimah Sultanın büyük hizmetlerinden biri de Mekke’de tamiratını yaptırdığı Ayn-ı Zübeyde ( Zübeyde suyu)  su yoluydu. Tarih boyunca büyük kuraklıklar yaşamış olan Mekke şehrinin su ihtiyacı özellikle hac dönemlerinde artmaktaydı. Yaşanan bu ihtiyacı karşılamak amacıyla Abbasi Halifesi Harun Reşidin eşi Zübeyde Hanım Mekke dışından Vadiyi Numan denilen bölgeden 60 kmlik su kemerleri inşa ettirmişti. Kutsal bölgeyi çeşmelerle donatan Zübeyde Hanım hac dönemlerinde Müslümanların karşılaştığı


Zübeyde, sultanın babası musul  Valisiyken 765 yılında doğmuş tu ve  henüz üç yaşında iken babası vefat etmişti 

Zübeyde halife olan dedesi tarafından büyütülmüştü. Dedesi Zübeyde’yi küçüklüğünden beri sever, onunla oyunlar oynardı. Çok güzel bir kız olduğu için dedesi ona beyaz köpük anlamına gelen Zübeyde adını vermişti. Zübeyde bir gece karışık düşünceler içinde minderin üstüne kıvrılıp uyumuştu. Rüyada şiddetli bir susuzluk çektiğini görür. Aniden uyandığında ağzı kurumuş ve susamıştı. Oturduğu minderden kalkıp mutfaktaki büyük testiye kepçeyi daldırıp bir bardak soğuk su içti. Tekrar minderine oturdu, gözleri bir daha kapandı ve uykuya daldı. 
Rüyasında tekrar aynı susuzluğu görür. Rüyada telâşlanarak içecek su ararken Hz. Muhammed (asm) Efendimize rastlar. Rüyada Hz. Peygamber (asm), telâşını görünce ona: “Ya Zübeyde! Susadığında soğuk su içip Bağdat’ın serin havasını teneffüs ediyorsun. Kardeşlerini hatırlasana! Hacılar şu an Mekke’de kızgın güneşin altında su sıkıntısı çekiyorlar. Bu kadar hacının susuzluktan dudakları yarılırken senin ve Müslümanların halifesi olan kocan Harun Reşid’in soğuk su içmesi size yakışıyor mu?” der. Uyandığında yeni bir âlemden dönmüş gibi şaşırır. İçindeki sıkıntı hayatının derin kökleri sallanmaya başlar. Bir anda kafasında şimşekler çakmaya başlar. “Şükür ya Rabbim!” der. 
Zübeyde artık ne yapacağını biliyordu. Böylece insanlara fayda sağlayacak kıyamete kadar sürecek hayır kapısının, nasıl açacağını Hz. Peygamber (asm) rüyada ona gösterdi. Sevinçten kanadı olsaydı uçacaktı. Dünyayı parmağında çevirecek kadar güçlü ve kuvvetli biri gibi olduğunu hissetti. Bir kelebek hafifliğinde kalktı abdest aldı ve iki rekât şükür namazı kıldı. Başı ağrıyıncaya kadar başını secdeden kaldırmaz. 
Namaz sonrası Harun Reşid’in yanına koşarak gitti. Harun Reşid’i saraydaki odasında toplantı halinde buldu. Harun Reşid Zübeyde’nin gelişinde önemli bir şey olduğunu anladığından toplantıyı hemen bitirdi. Herkes çıktıktan sonra kalın minderin üzerine birlikte otururdular. Harun Reşid Zübeyde’de ki değişikliği fark etmiş olacak ki: “Zübeyde! Bu sevincin sebebini öğrenebilir miyim?” diye ona gülümseyerek sorduğunda Zübeyde’nin gözlerinden yaşlar döküldü ve Halife Harun Reşid’e: “Çok önemli bir şey oldu” der. Harun Reşid Zübeyde’nin gözlerinden akan yaşlara takıldı ve onu pür dikkat dinlemeye başladı. 
Sultanım ‘ Peygamberimizi (asm) rüyamda gördüm.” Rüyamda Resulullah efendimiz bana yapacağım hayratın ne olduğunu gösterdi. Efendimiz sav  buyurdularki ;Sen ve kocan soğuk sular içiyorsunuz, peki kardeşleriniz sıcak güneşin altında Mekke’de susuz hac yaparken bu size yakışır mı?” Harun Reşid de  zevcesi Zübeyde’nin gözyaşlarına eşlik ederek ağlamaya başladı. Zübey’de Halife’nin ağzından dökülecek kelimeleri beklemeye başladı. Kimse konuşmadan sessizlik içinde bir zaman beklediler. Sabah ezanına kadar konuşmadan mutlu, huzurlu bir şekilde gözyaşları dökerek oturdular.   Nasılda güzel bir rüyaydı peygamber efendimiz  züleyhayla konuşmuş harunu reşide işaret vermişti  nasıl ağlanmızdı  bu yüce emrin karşıdında 
Zübeyde  kadındı  kıskanclıkları cardı  harunu reşidin haremindeki cariyelerini kıskanmakarı vardı , böyle bir hadşseyi rüyasında yaşamak onu sakinleştirmek için  harika bir duyguydu ,hayatı boyunca bu kadar huzurlu ve mutlu olduğu bir günü hatırlamadığını söyledi. Zübeyde o gün gördüğü rüyanın hatırına fakir fukaraya hediyeler dağıttı. O gün akşama kadar rüyadaki huzuru kaçırmamak için bir köşeye çekilerek hiç kimseyle konuşmadı. Zübeyde savaşa hazır bir kılıç gibi Halife’ye seslendi: “Harun Reşid!” dedi. “Peygamberin (asm) emri var. Mekke’ye hacılar için su götürmemiz lâzım” dedi. Halife Harun Reşid: “Ne gerekiyorsa onu yapabilirsin” “Mekke’ye su götürme çalışmalarında hacılara götürülecek su için hazine hizmetindedir.” dedi. Saraydakiler ve halk; Zübeyde’nin dini ilimlerde, şiirde, edebiyatta, söz söyleme san’atında zamanın en iyilerinden biri olduğunu biliyordu. Abbasi ailesi içinde ondan daha iyi eğitim alan biri yoktu. 

Zübeyde Sultan’ın temsilcisi, işe başlamadan önce Huneyn Suyu’yla beraber arazisini, hurma ağaçlarını ve tarlaları da satın aldı. Huneyn Vadisi, Hz. Peygamberin (asm) Huneyn Savaşı’nı yaptığı yerdi. Suyun Arafat’a ulaşması için dağlar yarıldı. Binlerce işçi güneşin doğuşundan batışına kadar istekle çalıştı.

Mekke halkı eskiden, şehrin içinde veya dışında bulunan kuyu sularını içiyorlardı  malum mekke kuraklıktı  
Muaviye'nin halifeliği zamanında on kanalla Mekke'ye su getirilmişti Abdullah b. Amir, bu suları birleştirip ,Arafat Meydanı'nda havuzlar yaptırdı ve suları oraya akıttı, insanlar Mekke ve Arafat'ta su  hacetlerinizi gidermiş oldular

Emevi Devletin'den ''132 h.'' sonra bu kanallar harap oldu. Mekke halkının suları kesildi, hem hacılar hem de Mekke halkı büyük sıkıntıya düştüler. 
Harun Reşid, zamanına kadar böyle devam etti.
Halife Harun Reşid'in hanımı, Halife Emin'in annesi Zübeyde Hatun hayır işlerini çok sevdiğiyle bilinirdi.
Huneyn'deki su kaynağının yani; ''Ayn-i Zübeyde'nin- Mekke'ye akıtılmasını istedi. Bu suyun kaynağı, "Haitu Huneyn" denilen ve Peygamberimiz'in (s.a.v.) Huneyn Savaşı'nı yaptığı yerde idi. 
Zübeyde Hanım, bu araziyi satın aldı. Dağları yardırarak suyun akacağı bir kanal açtırdı. Yağmurlar bol yağdığı zaman, suyun toplanabileceği yerlere su depoları yaptırdı, ayrıca Taif dağlarından Arafat'a bir kanal daha açtırdı.
Ayn-ı Zübeyde 40 km.lik bir mesafeden bir nehir gibi gelerek Belde-i Haram'ın sakinlerini ve dünyanın her yerinden gelen hacıları suladı, hatta o su ile ziraat yapıldı, bahçeler sulandı.mekke yelerştirildi mevla kendisinde razı olsun .

KANUNÎ’NİN BİRİCİK KIZI MİHRİMAH SULTAN’IN BÜYÜK HİZMETİ
 
Osmanlı devrinde, başta saray hanımları olmak üzere; vezirlerin, valilerin ve imkân sahibi zenginlerin hanımları ellerinde mülk olarak bulunan malları vakıflaştırmış, nakit servetleriyle de hayır-hasenâta koşmuşlardır. Pek çok fukarâ hanımı da, bu yarıştan geri kalmamıştır. Kanunî’nin sevgili kızı Mihrimah Sultan da, Allâh’ın rızâsına nâil olma, Peygamber’in şefâatini kazanma, içinde bulunduğu Osmanlı ahalisine hizmet gayesiyle dönemindeki hayırseverlerle yarışırcasına ömrü boyunca dînî ve sosyal müesseseler kurmaya gayret etmiştir. İstanbul’da ilki Üsküdar sahilinde, diğeri Edirnekapı’da olmak üzere iki külliye inşa ettirerek büyük hayırlara vesile olmuştur.

MEKKE’YE 50 MİLYONLUK SU YOLU!
İslâm’ın mukaddes şehri Mekke-i Mükerreme’de Abbasî Halîfesi Hârun Reşîd’in zevcesi Zübeyde Hanım tarafından yaptırılan «Ayn-ı Zübeyde” su yolu 1560’lardan sonra, sel ve kum fırtınaları sonucu kullanılamaz hâle geldiğinden, Mekke Şerîfi, 1562 (h. 970) yılında Dersaâdet’e gönderdiği bir raporla su yollarının tamir edilmesi gerektiğini bildirmişti. Bu talep üzerine Kanunî, Mekke Kadısı Abdülkādir İbn-i Ali Mağribî ve Cidde mutasarrıfı Hayreddin Bey’in de dâhil olduğu bir heyeti görevlendirerek, onarım için yapılacak olan hizmetlerin tespitini ve bu iş için lâzım gelen malî kaynağın hesaplanmasını istemişti. Kadı Efendi; su yollarının canlandırılması, bu sıkıntının kesin olarak çözülmesi ve yapılacak yeni kanalların inşası için 30 bin altın (bugünkü rakamla 15 milyon TL civarı) gerektiği tarzında bir rapor tanzim ederek, Sultan’a arz edilmişti, Mevla emeği gecenlerden razı olsun 
Kendilerini rahmetle anıyoruz .