MUHARREM (AŞURE) AYI

MUHARREM (AŞURE) AYI
MUHARREM (AŞURE) AYI
MUHARREM (AŞURE) AYI

MUHARREM (AŞURE) AYI
“Şehrullahi'l-Muharrem” olarak meşhur olan, yani "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. Muharrem ayının 10'uncu günü yani Aşure günü . Muharrem ayının önemi nedir? Muharrem ayı Hicri takvimin birinci ayı- dır. Onuncu günün ismi ise, Aşure'dir. Aşure denilmesi, Arapçada “on” sayısına aşara denmesinden gelmektedir. Muharrem’in onuncu günü anlamına gelen “aşara” “aşura” olarak dilimize yerleşmiştir.

AŞURE GÜNÜNDE OLAN OLAYLAR NELERDİR?
Muharrem ayı, içerisinde müstesna günlerden biri olan aşure gününü de barındırır. Aşure, ismini Arapça on manasına gelen "aşara" kelimesinden almıştır. Dilimizde, bugün pişirilip dağıtılan tatlıya ad olarak "aşure" şeklinde telaffuzu yaygındır. Tarihte bugün, insanlık ve İslam tarihi açısından önem taşıyan bazı olaylar meydana gelmiştir. Rivayetlere göre Hz. İbrahim aşure günü dünyaya gelmiş, Hz. Musa ve kavmi Firavun'un zulmünden bugün kurtulmuş, Hz. Nuh'un gemisi Cûdi dağına aşure günü oturmuştur...
Bu özellikleri bakımından aşure bir sevinç, mutluluk ve kutlama günüdür. Nitekim Hz. Aişe'den nakledilen bir rivayet- te, cahiliye döneminde Kureyşlilerin aşure gününü kutladıkla- rından; Kâbe'nin örtüsünü değiştirip oruç tuttuklarından bah- sedilmektedir.
Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bugüne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir.
Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) aşura gününde bir mucize ih- san etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara göm- müştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine aşura gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından aşura günü kurtul- muştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiş- tir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan aşura günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a.s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur. 9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz. Yusuf'un hasretinden do-
layı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
Hz. Âişe'nin belirttiğine göre, Kâbe’nin örtüsü daha ön-
celeri aşura gününde değiştirilirdi. İşte böylesine manâlı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlana gelmiştir. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır. Çünkü, Cenab-ı Hakk’ın bugünlerde yapılan ibadetleri, edilen tevbeleri kabul edeceğine dair hadisler mev- cuttur.
Aşura gününde ilk akla gelen ibadet ise, oruç tutmaktır.

 Muharrem ayı ve aşura günü, ehl-i kitap olan Hristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayılırdı. Nitekim, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Medine'ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. "Bu ne orucudur?" diye sordu.
ağında Yahudiler, "Bugün Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.) şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler.
Bunun üzerine Rasulullah Aleyhissalâtü Vesselam da "Biz, Musa'nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz" buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti.
Aşûra günü yalnız ehl-i kitap arasında değil, Nuh Aley- hisselâmdan itibaren mukaddes olarak biliniyor, İslâm öncesi Cahiliye dönemi Arapları arasında İbrahim Aleyhisselâmdan beri mukaddes bir gün olarak biliniyor ve oruç tutuluyordu.
Peygamberimiz Muharrem ayının 9–10. veya 10–11. günlerinde oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Ancak Muharrem ayının sadece 10. gününü oruçlu geçirmek mekruhtur. Peygamberimiz (sav) Muharrem ayının sadece 10. günü oruç tutmamıştır (Tirmizî, “Savm”, 50) ve “Muharremin 9. ve 10. günü oruç tutunuz. Yahudilere muhalefet ediniz” buyurmuştur.
Hz. Peygamber (sav), muharrem ayını “Allah’ın ayı” olarak nitelendirip ramazandan sonraki en faziletli orucun bulunduğumuz Muharrem ayında tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir. Muharrem ayının onuncu günü “âşûrâ” diye adlandırılır. Peygamber efendimiz (sav) Nebi olarak gönderilmeden öncede Medine’ye hicretinden sonra bugünde birkaç defa oruç tutmuş, müslümanlara da tutmalarını emretmiş, Ramazan orucunun farz kılınmasıyla birlikte bu orucu isteğe bırakmıştır. 

Tabi ki oruçla beraber yapılan aşure tatlısını da unutmamak gerekir yalnızca ikram hoşluğu olan aşure pişirmek eskileri yad etmek güzelliğinde olan bir gelenektir. 
Aşure ayı olarak bilinen muharrem ayında gerçekleştiğine inanılan olaylara ilişkin birçok rivayet vardır. Bunlardan en yaygın olarak bilinenleri; Hz. Nuh’un gemisinin bu ayda karaya oturması, Hz. Âdem’in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. İbrahim’in ateşten kurtulmasıdır. Muharrem ayının 10. gününde aşure, yaygın olarak Sevgili peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilişini anmak için yapıldığıdır.
Aşurenin yapıldığı evlere yıl boyunca bereket getireceğine inanılır. 
Bu nedenle de 45 ayrı çeşitten oluşan bakliyat ve yemişler kaynatılır, sonrasında komşulara dağıtılarak paylaşılır. Aşure günü aynı zamanda komşuluk ilişkilerini canlı tutmaya da vesile olur. Şifalı olduğuna inanıldığı için önce hasta ve çocuklara yedirilir, sonra yakın çevreden başlamak üzere birçok kişiye dağıtılır. Aşurenin kabı yıkanmadan iade edilir. Aşure artarsa meyve ağaçlarının dibine dökülür ve bu ağaçların daha çok meyve vereceğine inanılır.

AŞURE GÜNÜ DUASI 
Özenle hazırlanan aşurenin kaselere dağıtılırken duası yapılır. Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdü lillâhi rabbil âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ sey-yidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allâhümme entel ebediyyül kadîmül hayyül kerîmül hannânül mennân. Ve hâzihî senetün cedîdetün es’elüke fîhel ismete mineşşeytânirra-cîm. Vel-avne alâ hâzihin nefsil emmârati bis-sûi. Vel-iştiğâle bi-mâ yukarribünî ileyke. Yâ zel-celâli vel-ikrâm. Bi-rahmetike yâ erhamer-râhimîn, Ve sallâllâhü alâ seyyidinâ Muhammedin vel alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.
Aşure günü duası anlamı: Rahman ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla.. Hamd, âlemlerin rabbi olan Allâh’a mahsustur. Salât ü selâm da Peygamber Efendimize, ehl-i beytine ve bütün ashabına olsun. Ey Rabbim, sen ebedî, ezelî, hayy, kerîm, hannân, mennânsın. Bu gelen, yeni bir yıldır. Ya Rabbi, kovulmuş şeytanın şerrinden bu yıl muhafaza olmayı istiyorum. Ve içimde, bana kötülüğü emreden nefsimle mücadelemde senden yardım diliyorum. Beni sana yaklaştıracak meşguliyetleri bana nasîb et, ey celâl ve ikram sahibi Rabbim. Rahmetinle, ey Merhametlilerin en merhametlisi… Efendimiz Muhammed-sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e, onun âline, ashabına ve bütün ehl-i beytine salât olsun. 
Aşure orucumuz ve ibadetlerimiz kabul olsun inşallah.
KABENİN KOMŞUSU