İTİKAF: DÜNYADAN UZAKLAŞIP RABBİNE YÖNELMEK

İTİKAF: DÜNYADAN UZAKLAŞIP RABBİNE YÖNELMEK

(KABE KOMŞUSU Emiyra BAYRAK) 

Ramazan ayı, manevi kazançların zirveye ulaştığı, ibadetlerin kat kat mükâfatlandırıldığı mübarek bir zaman dilimidir. Ancak bu sayılı günler çabuk geçer. Bu yüzden, Ramazan’ın kıymetini bilip her anını en verimli şekilde değerlendirmek gerekir. Bu bağlamda, İslam’ın önemli ibadetlerinden biri olan itikaf, bizlere büyük bir fırsat sunar.

İtikaf Nedir?

İtikâf, kelime anlamı olarak "alıkoymak, hapsetmek, bir yerde kalmak" demektir. Terim olarak ise akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına gelmiş bir Müslümanın, Allah’a yakınlaşmak niyetiyle beş vakit namaz kılınan bir mescitte belirli bir süre kalmasıdır.

İtikaf, kişiyi dünya meşgalelerinden uzaklaştırarak tamamen Allah’a yönelmesini sağlar. Hem nefis terbiyesi açısından hem de ibadet bilincini derinleştirmek için son derece kıymetli bir ibadettir.

Kur’an’da İtikafın Yeri

İtikaf, İslam’dan önceki dinlerde de bilinen bir ibadettir. Kur’an-ı Kerim’de bu ibadetin meşruiyetine işaret eden ayetler bulunmaktadır:

> “Biz, Beyt’i (Kâbe’yi) insanlar için bir toplanma ve güven yeri kıldık. İbrahim’in makamından kendinize bir namaz yeri edinin. Ve İbrahim ile İsmail’e, ‘Evimi tavaf edenler, kendini ibadete adayanlar (itikafa girenler), rükû ve secde edenler için temizleyin.’ diye emretmiştik.”

(Bakara, 2/125)

Ayrıca, Ramazan orucuyla ilgili ayette itikafa işaret edilerek mescitte itikafa girenlerin eşlerinden uzak durmaları gerektiği bildirilmiştir:

> "Eğer mescitlerde itikafta bulunuyorsanız, eşlerinize yaklaşmayın."

(Bakara, 2/187)

Bu ayetler, itikafın İslam’da önemli bir ibadet olduğunun delilleridir.

Hz. Peygamber ve İtikaf

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Medine’ye hicret ettikten sonra her yıl Ramazan’ın son on gününde itikafa çekilmiştir. Hz. Âişe (r.a.) şöyle demiştir:

> “Resûlullah (s.a.v.), Ramazan’ın son on gününde itikâfa girer ve ‘Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın.’ derdi.”

(Buhârî, Fadlü leyleti’l-kadr)

Yine bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur:

> “O (itikafa giren kişi), günahlardan uzak kalır ve kendisine (hayatın içinde) tüm iyilikleri yapan kimse gibi iyilikler yazılır.”

(İbn Mâce, Sıyâm, 67)

Bu hadislerden de anlaşıldığı gibi itikaf, Peygamber Efendimizin vefatına kadar devam ettirdiği sünnetlerden biridir.

İtikafın Faydaları ve Amacı

İtikaf, kişinin kendini tamamen Rabbine adadığı, dünyevi meşgalelerden uzaklaşıp ruhunu arındırdığı bir ibadettir. Başlıca faydaları şunlardır:

1. Nefsi terbiye eder: Dünya işlerinden uzak kalarak sadece ibadete yönelmek, nefsi kontrol etmeyi öğretir.

2. Kadir Gecesi’ni ihya etme fırsatı sunar: Ramazan’ın son on gününde yapılan itikaf, Kadir Gecesi’ni yakalama ihtimalini artırır.

3. Ruhen ve zihnen arınma sağlar: İnsan, günlük hayatın yoğunluğu içinde ibadetlere yeterince odaklanamayabilir. İtikaf, kişinin manevi huzuru yakalamasına yardımcı olur.

4. Allah’a olan yakınlığı artırır: Kesintisiz ibadet ve dua ile kişi, Allah’a daha fazla yönelme imkânı bulur.

İtikaf Ne Zaman ve Nerede Yapılır?

İtikaf, Ramazan ayında veya Ramazan dışında herhangi bir zamanda yapılabilir. Ancak Ramazan’ın son on gününde yapılan itikaf, sünnet-i müekkede olup çok faziletli kabul edilir.

İtikaf, cemaatle namaz kılınan mescitlerde yapılır. İtikafa giren kişi camide yer, içer ve uyur. Ancak tuvalet, abdest veya gusül ihtiyacı için dışarı çıkabilir. Cuma namazı için başka bir camiye gitmesi de caizdir. Ancak bunların dışında camiden çıkarsa itikafı bozulur.

İtikafın Çeşitleri

1. Vacip İtikaf: Bir kimsenin adadığı itikaf vacip olur. Örneğin, “Şu işim olursa Allah için üç gün itikafa gireceğim.” diyen kişi, iş gerçekleştiğinde itikafa girmek zorundadır.

2. Sünnet-i Müekkede İtikaf: Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sürekli yaptığı, özellikle Ramazan’ın son on gününde yerine getirilen itikaftır.

3. Müstahap (Nafile) İtikaf: Ramazan dışında herhangi bir zamanda, adak olmaksızın yapılan itikaf türüdür.

Kısa Süreli İtikaf Olur mu?

Bazı mezhepler itikafın en az süresini bir gün bir gece olarak belirlemiş olsa da, Hanefi ve Şafii mezheplerine göre camide kısa bir süre bile kalan kişi itikafa niyet edebilir. Örneğin, vakit namazı için camiye giden bir kişi, namaz çıkışına kadar itikafa niyet edebilir.

İmam Muhammed’e göre bir saat bile itikafa girmek mümkündür. Bu da demektir ki, gün içinde veya gece ibadetlerimizde, Kur’an okumadan önce, namaza başlamadan önce şu niyeti edebiliriz:

> “Ya Rabbi, şu anı itikafa ayırıyorum. Senin rızan için itikafa niyet ediyorum.”

Bu niyetle ibadetlerimizi daha şuurlu hale getirebilir ve sevabımızı katlayabiliriz.

Sonuç: Hep Birlikte Niyet Edelim

Ramazan ayı hızla geçiyor ve her anını ibadetle geçirmek büyük bir kazanç. O halde gelin, her fırsatta itikafa niyet edelim. Namaz kılarken, Kur’an okurken, dua ederken “Ya Rabbi, şu anı itikafa ayırıyorum.” diyerek niyet edelim.

Böyle yaparsak hem sünneti yerine getirmiş hem de sevaplarımızı artırmış oluruz. Unutmayalım ki, ibadetlere niyet katıldığında, sevaplar da katlanır.

Rabbim hepimizi itikafın feyzinden ve bereketinden nasiplendirsin. Amin!