GÜLDEREN

GÜLDEREN
GÜLDEREN

 

 

GÜLDEREN

Sahi ya “hayat” neydi;

Güneşin doğuşumu, 

Fidanların çiçek açması mı!

Yoksa Rüzgârın esintisi, 

zamanın akışımı.

Neydi hayat.

Yoksa içmediğin bir bardak suda

Sevgiliyi seyretmek mi?

Gülün habibullah, 

Ya da “güllerim var, gül yarim var,

Kalplere derman, gözlerimde ferman 

Mis kokulu güllerim var!” diyen

Bahçıvanın gül bahçesi mi?

Bebekken annesinin kollarından koparılan yetimin büyüyüp serpildiği taif mi?

Gül, oldumu derdine derman? 

Olmadı diye irkildim biran. 

sen aleme bir rahmetsin ya habiballah

Halimenin yavrusu hadi, gülüver

Etme beni perişan

Gül var gül var gülde Muhammed’in çehresi var.

Ey ay yüzlü şeymanın kardeşi

Bir gül demeti olur mu 

Kimsesizliğine derman

Yoksa durmaz kalbimin sızısı 

Sessizliğine olurmu ferman

 

Gül açılsın dudağında gülüver
Gel bana gülderenim olu ver

 

Bana n'olur açılan bir gülü ver
Buna ister darıl ister gülüver
Ne olursan ol gel gülderenim oluver
Gece gündüz canucânâna geliver
Yaşı gözden gamı dilden siliver
Ele nisbet bana bâde lebi ver


Gül açılsın dudağında gülüver
Gel bana gülderenim olu ver

 

ışığınla ışıldasın Yokluğunla solan yüzüm

Gelde gülümseyenim oluver

Bir gün düşerse içime sensizliğin sızısı 

Gül bahçemin güldereni oluver

Gül alır, gül verir, gülüveririm!

Ben Gülümü soldurmam deyi ver.

Kabe’nin Komşusu