EBÛ KATÂDE: RESÛLULLAH’IN SÜVÂRİSİ

EBÛ KATÂDE: RESÛLULLAH’IN SÜVÂRİSİ
KABE'NİN KOMŞUSU Emiyra Bayrak
EBÛ KATÂDE: RESÛLULLAH’IN SÜVÂRİSİ
EBÛ KATÂDE: RESÛLULLAH’IN SÜVÂRİSİ

 

Tarih sahnesinde bazı isimler vardır ki cesaretleri, fedakârlıkları ve iman dolu yürekleriyle asırlara damga vururlar. İşte onlardan biri de Ebû Katâde el-Ensârî (r.a.). O, Resûlullah’ın (s.a.v.) yanında çarpışan, onun duasına mazhar olan kahramanlardan biriydi.

Gerçek ismi Hâris olan Ebû Katâde (r.a.), Medineli ve Benî Selime kabilesine mensuptu. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) gazvelerinde ön saflarda yer alan bir mücahiddi. Onun cesareti ve sadakati, Resûlullah’ın (s.a.v.) ona özel iltifatta bulunmasını sağladı. Zû Kared Gazvesi’ndeki başarısıyla öne çıkan Ebû Katâde (r.a.), Hz. Peygamber’in (s.a.v.), “Süvarilerimizin en hayırlısı Ebû Katâde’dir” (Müslim, Cihad, 132) övgüsüne mazhar olmuştu.

Onun Resûlullah’a (s.a.v.) olan bağlılığı sadece savaş meydanlarında değil, günlük hayatında da kendini gösteriyordu. Bir yolculuk esnasında Efendimiz’in (s.a.v.) bineği üzerinde uyukladığını gören Ebû Katâde (r.a.), iki kez onu uyandırmadan doğrulttu. Üçüncüde Resûlullah (s.a.v.) uyanarak ona şu müjdeyi verdi: “Peygamberini koruduğun için Allah da seni korusun.” (Müslim, Mesâcid)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onun genç kalması için de özel bir dua etmişti:

“Eflehallahü vecheke Allahümme bârik lehû fî şa’rihî ve beşerihî.”

(Allah onun yüzünü ak etsin. Allah’ım, yüzünü, saçını ve tenini mübarek kıl.)

Rivayete göre, Ebû Katâde (r.a.) yetmiş yaşına ulaştığında bile on beş yaşında bir genç gibi dinç görünüyordu. İşte bu, Resûlullah’ın (s.a.v.) duasının bir bereketiydi.

O, sadece savaş meydanlarında değil, hayatın her alanında ümmete örnek olmuş bir sahabeydi. 54 (674) yılında vefat ettiğinde, arkasında unutulmaz bir miras bıraktı. Rabbim bizleri de onun şefaatine nail eylesin.

KÂBE’NİN KOMŞUSU

İşte böylesine şanlı bir sahabe, ahiret yurdunda en güzel makamlara erişti. Onun hayatı, sadakatin, cesaretin ve Resûlullah’a (s.a.v.) bağlılığın en güzel örneklerinden biri olarak tarihe geçti. Bizlere düşen, onların izinden gitmek ve dualarında yer edinebilmektir.