BEŞER KAİNATIN EN ŞEREFLİ VARLIĞIDIR

BEŞER KAİNATIN  EN ŞEREFLİ VARLIĞIDIR

Allah (cc), buyurduğu üzere ben sizi kavim kavim yarattım ki siz birbirinizi daha iyi tanıyasınız ve anlayasınız... Siyahın beyaz dan üstünlüğü yoktur...

“Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah katında en üstününüz en çok takva olanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır...” (Hucurat Suresi 13)

Müslümanların dünya görüşleri ve değer ölçülerini dayandırdıkları âyetlerden biri de budur. Fertler, gruplar, kavimler, ümmetler, milletler siyasî, kültürel, biyolojik, coğrafî vb. farklarla birbirinden ayrılır; bu farklara bağlı olarak farklı kimlik sahibi olur, bu kimlikle tanınır ve tanışır. Ayrıca her biri kendi farkını, özelliğini bir gurur, değer ve övünç vesilesi yapar. Âyet farklı yaratılmanın “kimlik edinme ve bu kimlikle tanınma, tanışma” fonksiyon ve hikmetini onaylıyor; ancak farklı sosyal ve etnik gruplara mensup olmanın üstünlük vesilesi olarak kullanılmasını reddediyor. İnsanın şeref ve değerini, kendi iradesi ile elde etmediği etnik aidiyete değil, kendi irade ve çabasıyla elde ettiği evrensel değerlere bağlıyor. Onun içindir ki insanın insandan üstünlüğü takvasıdır.

Hz. Mevlâna, “Gülün dostu dikenidir” der. Gülün dostu dikendir.

Dikensiz gül olmaz.

Karaçalıda gül bitmez.

Her diken gül vermez.

Gülün güzelliğini hepimiz iyi biliyoruz eğer o dikenler olmasa güle ulaşmak çok rahat olur. Baska bir deyişle gülün dikenleri onun savunma silahidir. İnsanların ise edep ve hayâsıdır. Hayâsının da yanında tevâzusudur.

Gül bahçelerinde buluşmak ümidiyle.

KABENİN KOMŞUSU