ALLAH KULUNU NEDEN KISKANIR

ALLAH KULUNU NEDEN KISKANIR

Allah cc çirkinliklerin açığını da gizlisini de haram kılmıştır.Allah Kulunu Neden Kıskanır? 

Allah cc çirkinliklerin açığını da gizlisini de haram kılmıştır.

“Allah kulunu günahlardan kıskanır” ile ilgili hadisler ve hadislerin açıklaması...

1- Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurmuştur:

“Allah Teâlâ kıskanır. Allah’ın kıskanması, mü’min kulunun O’nun haram kıldığı şeyi işlemesi sebebiyledir.” (Buhârî, Nikâh, 107; Müslim, Tevbe, 36. Ayrıca bkz. Tirmizî, Radâ, 14/1168; Ahmed, II, 519, 536, 539)

2- Abdullah bin Mes’ûd (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:

“(Kulunu) Allah’tan daha çok kıskanan bir varlık yoktur. Bu sebeple O, çirkinliklerin açığını da gizlisini de haram kılmıştır…” (Müslim, Tevbe, 33, 32-35. Ayrıca bkz. Buhârî, Tefsîr, 6/7; Tevhîd, 15)

3- Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:

“Allah Teâla Hazretleri meleklerine şöyle emreder:

«Kulum kötü bir amel yapmak isterse, onu yapmadıkça yazmayın! Yapınca, onu aleyhine bir günah olarak yazın! Eğer benim rızâmı düşünerek terk ederse bunu onun lehine bir hasene yazın! Kulum iyi bir iş yapmayı arzu ederse, yapmasa bile ona bir hasene yazın! Eğer onu yaparsa, en az on misli olmak üzere yediyüz misline kadar ona sevap yazın!” (Buhârî, Tevhîd, 35; Müslim

İkinci hadisimizde geçen “Fevâhiş” kelimesi, gerek söz ve gerekse fiille icra edilen her çeşit çirkin iştir. Allah’ın haram kıldığı bütün çirkinlikler bu kelimenin sınırlarına dâhildir.

Hadis-i şerifteki, “Kötülüklerin açığını da gizlisini de haram kılmıştır” ifadesi şu âyet-i kerimelere telmihte bulunmaktadır:

“De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin! Sizin de onların da rızkını biz veririz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah’ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah’ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız.” (En’âm 6/151)

Yüce Rabbimiz burada, “Kötülüklerin açığını da gizlisini de yapmayın” yerine “Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın” buyuruyor. Yani bırakın yapmayı, yanına bile yaklaşmayın, demek istiyor. Bu da, Allah Teâlâ’nın kullarını haramlardan ne derece kıskandığını açıkça ortaya koyan nüktelerden biridir.

Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’de helâl, hoş ve temiz şeylerden istifâde etmeyi kullarına serbest bırakmış ve bunları yasaklamak isteyenleri azarlamıştır. Sonra da, kendisinin insanların faydasına olan şeyleri yasaklamayıp sadece zararlı şeyleri haram kıldığına işaret ederek şöyle buyurmuştur:

“De ki: Rabbim açığıyla, gizlisiyle tüm çirkinlik ve hayâsızlıkları, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” (A’râf 7/33)

Cenâb-ı Hak, kullarını günahlardan şiddetle kıskanmasına rağmen onları hemen cezalandırmaz. Tevbe ederek istikâmet kazanmaları için mühlet verir. Buna aldanarak günahlara iyice dalmak ise, büyük bir ahmaklık ve hüsrân sebebidir.

Âyet-i kerimede şöyle buyrulur:

“Allah, insanları kazandıkları (günahlar) yüzünden hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belli bir süreye kadar tehir ediyor. Vakitleri gelince (gereğini yapar). Şüphe yok ki Allah kullarını görmektedir.” (Fâtır 35/45)

Ancak Cenâb-ı Hak, günahkârların gafletten uyanarak kendilerine gelmesi veya âhiretteki cezalarının hafiflemesi için dünyada muhtelif musîbetler de verebilir.[9] Bunlar herkes için aynı olmayıp, farklı farklı îkazlar hâlinde gelebilir. Mesela bunlardan birinin rızkın azaltılması olduğu söylenmiştir. Takdir edilen rızık kişiye ulaşsa bile, günahı sebebiyle bir yolla elinden çıkar ve ondan istifâde edemez. Nitekim Kalem Sûresi’nde anlatılan bahçe sahipleri, fakirlerin hakkını vermeden gizlice mahsulleri toplamak istediklerinde, bahçeleri büyük bir âfete mâruz kalmış ve simsiyah kesilivermişti. Cenâb-ı Hak bu hâdiseyi bizlere ibret olması için uzun uzun anlattıktan sonra[10] sözü şöyle bitirir:

“İşte azap böyledir. Âhiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!” (Kalem 68/33)

Günâhlar, en büyük rızıklardan biri olan ilim nimetinin zevâline de sebep olmaktadır. İbn Mesʻûd (r.a) şöyle demiştir:

“Bir kulun, işlediği bir günah sebebiyle bildiği bir ilmi unutacağını zannediyorum!” (Hatîb el-Bağdâdî, İktizâü’l-ilmi’l-amele, s. 61)

Dolayısıyla günahlardan tam bir hassâsiyetle sakınmak ve Allah’a ilticâ etmek zarûrîdir.

ALLAH KULLARINA KARŞI ÇOK MERHAMETLİDİR

Cenâb-ı Hak kullarını günahtan uzak tutmak için her türlü kolaylığı sağlamıştır. Üçüncü hadis-i şerif Rabbimizin kullarına karşı ne kadar merhametli olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir. Bunun yanında Cenâb-ı Hak, kullarını affetmek için sayısız fırsat kapıları da aralayarak, onları her fırsatta günahlardan arındırmayı murâd etmiştir.

Rabbim affettiği kullarından eylesin .

KABENİN KOMŞUSU