ÇOCUKLARIMIZI ORUCA NASIL ALIŞTIRIRIZ

ÇOCUKLARIMIZI ORUCA NASIL ALIŞTIRIRIZ

Oruç tutmak ergenliğe girmemiş olan çocuklar için farz değildir, fakat ergenliğe girmiş olan ve oruç tutmakla mükellef olan çocuklar İslam inancına göre oruç tutmalıdırlar. Çocuklara küçük yaşta orucun sevabı ve fazileti anlatılarak orucu sevdirmeli ve gücü nisbetinde arada bir oruç tutmaya teşvik etmelidir. Çocuğu oruca alıştırmak oruca başlatmak ve onu icbar etmek anne baba ve dedenin, yetim ise vasisinin vazifesidir. Eğer kız çocuk baliğ (adet görmüş ise) olmuş ise, erkek çocuk da ergen olmuş ise onlara oruç tutmak farzdır. Kız çocukları genelde 10 ile 15 yaş arasında baliğ (adet) görerek ergen olur. Erkek çocuk ise, 12 ile 15 yaş arası baliğ olur. Eğer kız ve erkek çocuğu 15 yaşına geldiği halde, baliğ (ergen) olmamış ise, 15 yaşında İmamı Azama göre hükmen baliğ olur ve oruç dahil bütün farzlardan yükümlü olurlar.

Aynı zamanda toplum arasında yaygın olarak kullanılan "çocuk orucu" diye bir kavram vardır. Çocuk orucu, belli bir saate kadar oruç tutmak anlamına gelir. Çocuklar, çocuk orucu tutup ibadet ettikleri için mutlu olabilirler. Çocuk orucunda çocuk sahura kaldırılır ve çocuk ailesiyle beraber gü- zelce sahurunu yapar, karnını doyurur. Sonra uyumaya devam eder, örneğin öğlen 12'ye kadar oruç tutar. Öğlen 12 olduğunda bu zaman dilimi çocuk için iftar vaktidir. Çocuklarımıza çocuk orucuna alıştırıp onu mutlu edebiliriz, bir diğer adı da tekne orucudur.

 TEKNE ORUCU NEDİR?

Tekne orucu çocuklar tarafından tutulan oruçtur. Bir Anadolu geleneğidir. Bizler küçükken ebevynlerimizin de bizlere öğrettikleri gibi. Bütün gün oruç tutamayan çocukların, günün sadece bir bölümünü oruçlu geçirmesine tekne orucu denir. Tekne orucu, âlimlerin küçük yaşta çocuklara oruca alıştırmak ve onlara İslâm bir kimlik kazandırmak için önerdikleri tenkiye orucuna da dayanır. Arapçada “künyelemek”, “kimliklenmek” anlamına gelen tenkiye zamanla tekne olmuştur.

Ramazan ayı gelince sabahları gün doğarken uyanılır, sahur yapılır, saatlerce bir şey yenmez ve akşam güneş batarken oruç açılır. Bunların yanı sıra ihtiyacı olan kimselere yardım edilir. Etrafımızdaki çocuklar da bu durumdan oldukça etkilenir. Öyleyse, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza yarının gözüyle bakalım ki yarınlarımız aydınlık olsun.

“Çocuklarımızın karınlarını ve zihinlerini doyurduğumuz kadar ruhlarını da beslemeliyiz.” Dini ve dünyalarında ışıklar saçarak onları vatana, millete yararlı birer ferd olarak yetiştirmeliyiz. Çocuklarımıza gereken özeni göstermek, onlara güzel yarınlar hazırlamak, aslında geleceğimizi sağlam temeller üzerinde kurmamız anlamına gelmektedir. Çocuk, ana baba elinde bir emanettir. Çocukların temiz kalpleri kıymetli bir cevher olup, mum gibi, her şekli alabilir. Küçük iken, hiçbir şekle girmemiş temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun mahsulü alınır. Onun için “ağaç yaşken eğilir” demişlerdir. Bunun gibi çocuk da neye meylettirilirse, oraya yönelir. Eğer hayrı âdet eder, öğrenirse hayır üzerine büyür. Çocuklara iman, Kur'an ve Allahü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saadetine ererler. Bu saadete ana-baba ve hocaları da ortak olur. Eğer bunlar öğretilmez ve alıştırılmaz ise, bedbaht olurlar. Yapacakları her kötülüğün günahı, ana-baba ve hocası da Allah’ın nezdinde sorumlu tutulur.

Peygamber efendimiz buyuruyor:

Hepiniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.) (Müslim)

Rabbim hayırlı evlatlar yetiştirmeyi nasip etsin inşallah.

KABE’NİN KOMŞUSU