ALTINOLUK

ALTINOLUK
Emiyra Bayrak Kabe komşusu
ALTINOLUK
ALTINOLUK

Haber Emiyra Bayrak MEKKE: Kabede bulunan Altınoluk Kabe damında biriken suları Hicr'e akıtmak için kullanılmaktadır. Farsça Mizab-ür Rahme denir. Rahmet oluğu demektir. ilk defa Miladi 605 yılında Efendimiz 35 yaşlarında iken Kureyşliler tarafından yapılan tamir esnasında konmuştur. Daha önceleri Kabe'nin üstü açık idi. çatısı yoktu. Emevi Halifesi Abdül Melik'in emri ile Miladi 710 yıllarında altınla kaplatıldı. Altın oluk diye anılması bundan sonradır. 1553 yılında Kanuni Sultan Süleyman Qümüş levha ile kaplı bir oluk gönderdi. Eskisi de muhafaza için Istanbul'a getirildi. 1612 yılında Sultan i. Ahmet, gümüş üzerine altın kaplı bir  olukla değiştirdi. 1857 yılında Sultan Abdülmecit Han, altınoluğu yenilemiştir. Altınoluk Kabe'nin en çok önem atfedilen yeridir. Kıble Kudüs'ten Kabe yönüne değiştirildiğinde Mescid-i Nebevi'nin kıblesi tam Altın OIuğun bulunduğu tarafa isabet etmişti. Böylece Efendimiz Medine'de ike.n hep bu tarafa namaz kılmış, Mekke'ye geldiğinde ise Makam-, ıbrahim'in bulunduğu taraftan Kabe'ye yönelmeyi tercih etmiştir. Amr Bin As: "Kabe bütünüyle Kıbledir. Kendi kıblesi ise yüzüdür. (Kapısının bulunduğu taraf)" Der. Kabe'de dört büyük mezhep imamının ayrı ayrı namaz kıldırdığı dönemlerde Hanefi mezhebinin makamı da Altın Oluk tarafında bulunuyordu Mîzab-i zer (Altınoluk), yağmur yağdığında Kabe'nin tavanındaki suyu boşaltmak için yapılmış olan altınoluk 2.75 m uzunluğunda, 0.25 m genişliğinde ve 0.31 m yüksekliğinde olup ahşap üstüne altın kaplamalıdır. Kureyşliler 605 yılında Kabe'yi inşa ederken kuzeybatı duvarına tavanda biriken suların Hicr'e akması için bir oluk (mîzâb) koydular. Kâbe'nin oluğu ilk defa Emevî Halifesi I. Velîd'in emri ile Mekke Valisi Hâlid b. Abdullah tarafından altınla kaplattırıldı ve bundan sonra "altınoluk" adıyla anılmaya başlandı. Altınoluk bundan sonra birçok defa yenilendi. Kanûnî Sultan Süleyman 1553 yılında gümüş levha ile kaplı bir oluk gönderdi; eskisi de muhafaza edil-mek üzere İstanbul'a getirildi. Bundan sonra Kâbe'nin oluğu bir süre "gümüş oluk" adıyla anıldı. Sultan I. Ahmed 1612 yılında iyice yıpranan Kâbe duvarlarını takviye için hazırlattığı dışı gümüş, üzeri altın kaplı demir kuşaklarla birlikte Mekke’ye gönderilen gümüş üzerine altın kaplı oluk yerine konularak eskisi İstanbul'a getirildi ve mîzâb-ı rahmet yeniden altın oluk adıyla anılmaya başlandı. Kâbe'nin bazı duvarlarının yıkıldığı 1630'daki sel sırasında enkaz arasında bulunan ve yerine konulan oluğu 1043'te (1633-34) IV. Murad yeniden altınla kaplattırdı. 1273 yılında (1856-1857) Sultan Abdülmecid eskiyen bu oluğun yerine yenisini gönderdi; bu altın oluk da 1997’deki tamiratta yenilenmiştir. Peygamber efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in tavaf sırasında oluğun altına geldiğinde, "Allahım! Senden ölüm anında rahatlık, hesap anında da af dilerim" diye dua ettiği bilinmektedir . Rabbim dualarımızı kabul etsin . KABENİN KOMŞUSU